Tragedyaların ya da daha güncel olan tiyatro ve sinema temsil yönünü bizi bize anlatması yönüyle önemlidir. Bu konuda daha önce yazımda da bahsetmiştim bugün aslında Antigone tragedyası üzerinden güncel bir yorum yapabilir miyiz diye düşünüyorum

Antigone sofokles’in yazdığı üçlü oyunun son oyunudur ve Antigone Kral Oidipus’un kızıdır. Oidipus krallığı oğullarına bırakıp gittiğinde oğulları olan Eteokles ve Polüneikes dönüşümlü olarak hüküm sürme konusunda anlaşır. Hikâyenin tam burasında güç kavramının nasıl insanı ele geçirmeye başladığı görünür küçük kardeş Eteokles anlaşmayı bozar ve abisi Polüneikes’i kovar o da başka bir krallığa gider oraya sığınır ve oranın prensesi ile evlenir. Buraya kadar olan kısım tarihin birçok evresinde karşımıza benzerlerini gördüğümüz olaylara benzer her daim insanlar yönetim gücünü bırakmak istememiş ve çeşitli hileler yapmışlardır.

Hikâyenin devamında Polüneikes kayınbabasının gücü ile geri kardeşine savaş açar ve savaş sonucunda ikisi ölür tahta ise amcaları Kreon çıkar. Kreon tam bir diktatördür sert kendisini devlet olarak görür ve kendine karşı gelen devlete karşı gelmiş olur ve ilk gücünü ve ibretliğini Polüneikes’in gömülmemesi emri ile gösterir bu arada bir yandan övgüler düzdüğü bilgeler kendi düşüncesi karşısında memnun olmayınca onlara hakaret eder ve onlara saygısının sadece kendisini onayladıkça olduğunu gösterir. Hikayenin ana kahramanı onu bu emrine karşı çıkan ise Eeokles ve Polüneikesin kız kardeşi Oidipus’un kızı Antigonedir. Antigoneye karşı kız kardeşi İsmene bizim ne gücümüz yeter onlar güçlü ve iktidar sahibi diyerek çaresizliğini kabul etse bile Antigone kardeşini gömer ve dua eder hikâyenin sonunda Antigone ölür ama o hem despota karşı duruşu kendisi öyle bir yücelir ki ölümü de şanına sadece şan katar ve Kreon bu savaşta kaybeden olmuştur. Tabi bizim bu tragedyadan anlamamız gereken iktidar yani güç geçicidir asıl olan insan olmak ve insan onuruna yakışır bir hayat için elimizden geleni yapmaktır.