Doğal güzellikleri ve zengin kültürel mirasıyla bilinen Kahramanmaraş, aslında bir dönem önemli bir başkent olarak da tarih sahnesinde yer aldı. Hititler, Asurlular, Persler, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan kentte, bu medeniyetlerden kalan tarihi yapılar, antik kentler ve kaleler şehrin zengin tarihine tanıklık ediyor. Özellikle Hitit dönemine ait olan eserler, şehrin ne denli eski ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor.
GURGUM KRALLIĞI’NIN VE DULKADİROĞULLARI BEYLİĞİ’NİN BAŞKENTİ OLDU
Asur yazıtlarında adı "Markasi" veya "Markas" olarak geçen şehir, bir Geç Hitit devleti olan Gurgum Krallığı'nın başkenti oldu. 14. yüzyılda Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi de Dulkadiroğulları Beyliği'nin başkenti olarak büyük bir stratejik ve politik öneme sahip oldu. Dulkadiroğulları Beyliği, Osmanlı İmparatorluğu ile Memluk Sultanlığı arasında bir tampon bölge olarak konumlanırken, bu iki büyük gücün dengelerini sağlamada kilit rol oynadı. Beyliğin başkenti olan Elbistan ise, hem askeri hem de ticari anlamda büyük bir merkez haline geldi. Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyılda Dulkadiroğulları Beyliği’ni kendi topraklarına katmasıyla, Kahramanmaraş’ın başkentlik dönemi sona erdi. Osmanlı döneminde ise Maraş, sancak merkezi olarak yönetildi ve kültürel zenginliğini bu dönemde de sürdürdü.