Ramazan ayı, geçmişten günümüze birçok geleneğin yaşatıldığı kutsal bir dönemdir. Toplu iftar yemekleri, Ramazan topu, hurma, Ramazan pidesi, güllaç tatlısı ve mahya gibi gelenekler bu ayın vazgeçilmezleri arasındadır. Bunun yanı sıra, sahur vakitlerinde sokakları dolaşarak insanları uyandıran Ramazan davulcusu da bu geleneğin önemli bir parçasıdır. Ellerindeki tokmakla ritmik vuruşlar yapan davulcular, zaman zaman maniler söyleyerek mahalle sakinlerine Ramazan’ın bereketini hissettiriyor.

OSMANLI GELENEĞİ

Osmanlı döneminde başlatılan bu geleneğin, yaklaşık 150 yıl öncesine dayandığı düşünülüyor. Davul çalan kişi kapıların önünde durur, bir mani söyler, açılan kapıdan kendisine bir miktar harçlık verilir, sonra aldığı paranın sevinciyle bir mani daha söyler ve sonraki eve doğru giderdi. İnsanları sahura uyandırmak kutsal bir görevdi. Ramazan davulu geleneği de bu anlamda çok kıymetli bir iş olarak öne çıkarken, günümüzde sadece gelenek olarak devam ettiriliyor.

DAVULCULARIN GÖREVİNİ TELEFON DEVRALSADA KAHRAMANMARAŞ’TA YAŞATILIYOR

Ancak günümüzde Ramazan davulcuları eskisi kadar yaygın değil. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte telefonlardan kurulan alarmlar, sahura uyanmak için daha çok tercih ediliyor. Buna rağmen, Ramazan davulcusu hala bu mübarek ayın bir parçası olarak görülmeye devam ediyor. Kahramanmaraş’ın bazı bölgelerinde ise bu gelenek yaşatılmaya devam ediyor. Sahur vakti davul sesleri hala yankılanıyor ve geçmişin nostaljik atmosferi mahalle sakinlerine yaşatılıyor.

Muhabir: Selma Erdemgür