ŞAMPİYON MAHMUT DEMİR VE BİR HATIRA…..
1996 Atlanta Olimpiyat oyunları 130 kg Final öncesinde Mahmut Demir’in final güreşine
hazırlık anısı...
Tüm dünyada heyecan kasırgasına sebebiyet veren Olimpiyat oyunları büyük bir seyirci kitlesine sahip bulunmaktadır. Hatta naklen yayınlar ile bu sayının milyarları bulduğu bilinmektedir. Hal böyle olunca her ülke böylesine tanıtımın tavan yaptığı bir yarışta ismini tüm dünyaya duyurmaya büyük gayret sarf etmektedir. Türk spor tarihi boyunca olimpiyat altın madalya karnemizde yazılı bulunan 37 altın madalyanın 28 adedi güreş sporuna ait. Bunca kazandığımız madalyalara baktığımızda aklıma gelen tek şey: “Ne varsa minderde var. Spor tarihimizde ilk olimpiyat altın madalyası 1936 yılında rahmetli Yaşar Erkan tarafından Berlin Olimpiyatları’nda kazanıldı. Son madalyamızı ise 2008 Pekin Olimpiyatları’nda Ramazan şahin kazandı. Biz şimdi 1996 Atlanta Olimpiyat oyunlarında altın madalya kazanan Mahmut Demir’in altın madalyaya uzanmasına 45 dakika kala Mahmut’un yapmış olduklarına, süper taktik hazırlığa bir göz atalım.
Yanımda Prof.Dr Emin Ergen Bey vardı. Emin Hoca’ya bakarak “hocam dedim. Mahmut’un şu ısınma taktiğine ve Beyaz Rus Alexi Medvedev’in yüz ifadesine bir bakın.” Emin hocam da olayı bir hayli dikkatli gözlerle analiz etti. Mahmut takla atıyor, Rus da, Mahmut partnerle idman yapıyor, o da, Mahmut 7–8 tane sprint yaptı, Rus da aynısını yaptı. İnanılacak şey değil. Biz bir eğitimci olarak olayı çıplak gözle gözlemlerken büyük şampiyon Mahmut Demir kazanma hırsının verdiği müthiş arzu ve istekle âdeta minderi titretir derecesinde ısınırken, rakibi Medvedev ise ikide bir yutkunmakta ve kanı donmuş şekilde Mahmut’u izlemekte idi. Bu arada heyecandan ağzı kuruyan Medvedev ikide bir ağzına su alarak ağzını çalkalıyordu.Yüzündeki ifadeden müthiş bir gerilim içinde olduğu rahatça seziliyordu.Mahmut ise hazırlamış olduğu minder öncesi taktiksel çalışmayı müthiş bir sistematik dahilinde hazırlamanın rahatlığı içinde idi.Sözü uzatmadan neticeye varacak olursak nitekim yapılan anons sonucunda ağır sıklet olimpiyat şampiyonluğu müsabakası başlıyor ve Mahmut tereyağından kıl çeker gibi maçı 3–0 kazanarak 1968 Mexico Olimpiyatlarından sonra ilk altın madalyamızı büyük milletimize armağan ediyordu.
Mahmut’un final müsabakanın genel gidişatına baktığımızda, eğer Mahmut istese idi çok daha farklı kazanabilirdi. Büyük şampiyon Mahmut Demir’in belkide en rahat kazandığı finallerden bir tanesi olduğunu söyleyebilirim. Otuz yıllık mesleki hayatımda taktik geliştirme ve ince detayına kadar planlama yapan sporcular arasında Mahmut Demir’i gördüm. Müsabaka yapmış olduğu ağır sıkletlere göre hem kilo hem de boy olarak daha küçük kalmasına rağmen, hırsı, bir 55 kg kadar sürati ve inanılmaz mücadele gücü ile büyük başarılara imza attı. Türk spor tarihinin Avrupa şampiyonaları kulvarında 3 kez serbest stilde Avrupa şampiyonu olan Mahmut , girdiği her yarışta her zaman zirveyi hedefleyen yüksek mücadele azmi, bir savaşçı edası ile minderde varını yoğunu ortaya koyması tüm otoritelerce takdir edilen bir sporcu olarak hafızalarda yer etti.
Mamut Demir ile ilk defa 1986 yılında karşılaştığımda beraber Almanya’nın Stuttgart şehrindeki dünya gençler şampiyonasına gitmiş idik. Orada ilk dünya sınavında zaten kendini belli etmiş idi.Son söz olarak: 1986-1996 yılları arasında çeşitli zaman dilimleri içerisinde milli takımlarda çalıştığım Mahmut Demir, çalışkanlığı disiplini ve mücadeleci yapısı ile Türk güreşini uluslararası arenada müthiş bir başarı grafiği ile temsil eden büyük bir şampiyondur.Türk milletine kazandırmış olduğu büyük başarılardan dolayı kendisini yürekten kutlar ona bundan sonraki yaşantısında Allah’tan hayırlı ve uzun ömürler temenni ederim.
