Türkiye’de tarımda üretim mevsiminin tam ortasındayız. Tüketiciler acısından meyve-sebzenin bol ve makul fiyatlarda yer alması oldukça sevindirici. Ancak alanda çiftçilerle ilgili bazı sorunları da izliyoruz. Bir üreticinin açıklamalarını öncelikle paylaşmak istiyorum.

Bir Üretici

“Kendimi bildim bileli tarımla iştigal ederim. Bu yıl fasulye sezona 105 TL ile başladı. Tarladan 105 TL’ye alınan fasulye sofraya ulaşıncaya kadar kaç lira olur ve bunu herkes tüketebilir mi diye düşünülmedi. Daha sonra her zaman olduğu gibi çok para ediyor diye herkes fasulyeye yöneldi. Şimdi toptan fiyatı 15 TL’ye düştü” dedi. “Günümüzde bir işçinin topladığı fasulyenin parası işçi ücretini karşılamaz hale geldi. Durum böyle olunca zararına üretmektense benim gibi bazı kişiler fasulye tarlalarını bozmak zorunda kaldı” diyerek Türk tarımının önündeki en büyük engelin plansız üretim olduğunu belirtti (Kaynak: M. İnce, https://finans.mynet.com/haber/).

Üreticinin bu yakınmaları geçen yıl yazdığım bir yazıyı hatırlattı:

Yapısal sorun

Birçok tarım uzmanı, “Türkiye’de tarımının sorunlarının daha çok yapısal nitelikte” olduğu düşüncesindedir. Bu noktada “tarımda yapısal nitelikte sorunlar” nelerdir şeklinde sorarsak tarımın sorunlarını daha açık olarak anlamamız mümkün olabilir. Bu sorunlar arasında üretim planlaması da bulunmaktadır. Üretim planlaması olsaydı, bazı ürünlerde kıtlık bazılarında bolluk sorunu yaşanmaz; yeterliliklerde denge sorunu kronik hale gelmezdi (veya daha az olurdu). Tarımda bu başarılsa birçok sorun çözülebilir.

Tarım ve Orman Bakanlığı (TOB), geçen yıl “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik” başlıklı bir mevzuat yayımladı (bk. 14 Eylül 2023, RG Sayı: 32309). Yönetmeliğin kapsamı Madde 2’de (1) şu şekilde belirtilmiş:

Bu Yönetmelik; bitkisel üretim, hayvansal üretim ve su ürünleri üretiminde tarım havzası veya işletme bazında üretimin planlanmasına esas iş ve işlemleri kapsar.

Yıllardır bu konularda fikir üretmeye çalışırken geçen yıl TOB’un konu ile ilgili çalışmalar başlatmasını önemli bir gelişme olarak görmüştüm. Bir yıl geçti ama hala derin bir sessizlik var.

Bitkisel üretim

Ülkemizde bitkisel üretim, kültürü yapılan 150 kadar bitki türünden elde edilen üretimin toplamıdır. Tarla bitkileri grubunda 55-60; meyve-sebze grubunda ise 75-80 kadar türün üretimi söz konusudur. Buna tarım havzası veya işletme bazında üretimin planlanması da dahil edildiğinde oldukça karmaşık bir planlama yapılması gerektiği kolayca anlaşılabilir. Bir de planlamada tarımsal üretimin dışsallığının fazla olan bir sektör olduğu da dikkatten uzak tutulmamalıdır.

TOB, tarımsal üretimin planlanmasını düzenlemeye çalışmakla iyi bir iş yapmaktadır. Bakanlık bunu başarırsa Türk tarımında devrim niteliğinde bir iş yapmış olur. Neden böyle düşündüğüm -alanı izleyen bir uzman olarak- yukarda aktardığım habere konu olan örnek bir olay üzerinde düşünülürse mesele daha iyi anlaşılacaktır.

Bilim

Alanda bin bir emek ve maliyetle kurulan bahçe, bağ ve seraların zaman içinde nasıl sökülerek ekonomik kayba neden olunduğunu gözlemledim. Bu gözlemlerim bir şeyin yanlış gittiği düşüncesini destekliyordu. Konuya katkı olması için bazı tarımsal ürünler için “rekabet ve projeksiyonu” incelediğim bilimsel makaleler yayımladım. Bunlardan biri de ceviz ile ilgiliydi. (bk. https://dergipark.org.tr/tr/pub/@ismailguvenc). Üzülerek söylemem gerekirse 2024’teki ceviz fiyatlarının durumu öngörümü destekleyecek nitelikte.  Çiftçiler, yıllarca emek ve maliyetle yetiştirdikleri ceviz, limon, elma vd. bitkisel ürünleri tam fayda sağlayacakken söküp atmaktalar. Bunu önleyecek bir üretim planlamasını değerli bulmaktayım. Ümit edelim diğer yapısal sorunlara da el atılıp çözüme kavuşturulsun.

Son söz: Plansız kurulan bahçe ürününün sonu çöplüktür.