Dünyanın en köklü ve prestijli turnuvaları arasında yer alan ve tarihi yaklaşık yarım asra ulaşan 45. Uluslararası Yaşar Doğu Turnuvası İstanbul’da başlıyor. Güreşte dünyanın en iyi ülkelerin katılacağı Bayanlar ve Serbest kategorilerinde yapılacak olan turnuvada başarılı olan sporcularımız Türkiye’yi 2017 yılında Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında temsil edecek. Bu yıl 45. düzenlenecek olan Uluslararası Yaşar Doğu turnuvasına saatler kaldı. 15 ülkeden yaklaşık 300 sporcunun katılımıyla İstanbul’da organize edilecek olan turnuva, 10 Mart Cuma bugün saat 13:00’da Ahmet Cömert Spor Salonu’nda başlayacak. İlk gün yapılacak olan müsabakaların tartıları 9 Mart Perşembe günü Bayanlar 48, 58, 69-Erkekler Serbest 57, 70 sıkletlerinde yapılacak.2017 yılında minderi titretmeye hazırlanan ve A Milli takım hazırlık kampında yer alan sporcularımızın yanı sıra Yalova’da gerçekleştirilen U-23 Bayanlar Türkiye Şampiyonası ile Balıkesir’de düzenlenen U23 Serbest Güreş Türkiye şampiyonasında derece elde eden güreşçilerimizde yer alacak. Turnuvada başarılı olan sporcularımız Türkiye’yi 2017 yılında Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında temsil edecek.
Türk güreşinin mümtaz şahsiyetlerinden Yaşar Doğu’yu vefatının 56.yılında rahmetle anarken onun geride bıraktığı tarihi zaferler içinde ona müteşekkiriz. Yaşar Doğu, gerek sporculuğu gerek ise teknik adamlığı ile Türk güreşine tarihin hiçbir döneminde unutulmaması mümkün olmayan hizmetler yapmıştır. 1913 yılında Samsun’un Kavak İlçesi’ne bağlı karlı köyünde dünyaya gelen Yaşar Doğu, 1936 yılında Ankara’da askerliğini yaparken minder güreşine başladı. İlk antrenörlüğünü Faik Dura yaptı. Bu örnek şampiyonumuzun başarılarını saymakla bitmez. İşte bazıları: 1936 grekoromen Avrupa 1940 grekoromen Balkan 1.si , 1946 Stockholm serbest Avrupa şampiyonu, 1947 Prag serbest Avrupa şampiyonu, 1948 Londra Olimpiyat Oyunları şampiyonu, 1949 serbest Avrupa şampiyonu, 1951 Helsinki’de yapılan dünya şampiyonasında birincilikler elde etti. Güreşte en önemli vasıf olan yenicilik yani tuşculuk özellikleri nedeni ile ömrü boyunca yapmış olduğu 47 müsabakadan 46’sını kazanmış ve sadece birini kaybetmiştir. Yenilgi yüzü nedir bilmeyen Yaşar hoca toplam müsabakaların süresi 690 dakika olduğu halde o yaptığı seri tuşlar nedeni ile bunu 372 dakika 26 saniyeye indirmiştir. Evet, İslam’ı 10 yaşında kabul eden ünlü halife Hazreti Ali (RA) bir sözünde şöyle der: “Ölmeden evvel ölmez bir eser bırakınız” ne zaman bu sözü hatırlasam Yaşar hoca aklıma gelir. Bu söze Yaşar hocanın verdiği cevaba bakalım. 1-Mustafa Dağıstanlı (Dünya Olimpiyat), 2-İsmet Atlı (olimpiyat), 3-Müzahir Sille (olimpiyat),4-Mahmut Atalay (Dünya ve olimpiyat), 5-Hüseyin Akbaş (4 kez Dünya şampiyonu), 6-Ahmet Ayık (Avrupa, dünya ve olimpiyat), 7-Bayram Şit (olimpiyat), 8-İsmail Ogan (olimpiyat), 9-Hasan Güngör (Avrupa ve Olimpiyat), 10-Tevfik Kış (Avrupa, dünya ve olimpiyat), 11-Ahmet Bilek (Olimpiyat), 12-Mehmet Kartal (Dünya), 13-Hasan Gemici (olimpiyat), 14-Cemal Yanılmaz (Dünya), 15-Nurettin Zafer (Dünya) 16-Haydar Zafer (dünya), 17-Rıza Doğan (Dünya), 18-Kazım Ayvaz (Dünya ve olimpiyat) şampiyonlarını yetiştirerek Türk milletine armağan etmiştir. Bu listede daha nice yazamadığımız şampiyonlar yer almaktadır. Bunun yanı sıra 1498 Londra olimpiyatları, 1949 Avrupa Şampiyonası, 1951 Helsinki Dünya şampiyonası, 1954 Dünya Şampiyonası, 1960 Roma Olimpiyatları, 1957 Dünya Şampiyonası gibi tarihi takım zaferlerimizde de onun imzasının bulunduğunu da unutmamak lazım.
Taraflı tarafsız herkes tarafından Türk güreşinin en başarılı temsilcilerinden birisi olarak kabul edilen Yaşar hoca, 15 Aralık 1955 senesinde milli takım ile birlikte İsveç’te bulunurken ağır bir kalp krizi geçirdi. Yurda döndükten sonra doktorlarının ikazlarına rağmen yine de çok sevdiği güreş ve güreşçi evlatlarından kopamadı. Hastalık onun temposunu hiç de düşürmedi hasta yatağından kalkarak antrenmanlara gitti, durmadı çalıştı. Yaşar hoca, 8 Ocak 1961 günü ebediyete irtihal ettiğinde henüz 48 yaşında idi. Evet sel gider iz kalır, At ölür Meydan kalır, yiğit ölür şan kalır misali Yaşar hocamızın Büyük milletimize yapmış olduğu hizmetler Türk milleti var olduğu müddetçe hep minnetle yad edilecektir. Güzel ahlakı mütevazı kişiliği ile kendi başarısını hiçbir zaman öne çıkarmayan Yaşar Doğu kendisine en başarılı kim diye sorulduğunda: “Ben bu işin hamallığını, Celal Atik cambazlığını, Gazanfer Bilge ise pehlivanlığını yapıyor” diyerek tevazunun en üst basamağını sergiliyordu. Evet, tevazu insanı santim, santim gönüllere nakşeden bir hadise. Bu gün Türk milletinin gönlü yoklandığında hiç silinmeyecek bir iz olan Yaşar Doğu ismini daha dün gibi tap taze görmek mümkün. 48 yaş gibi hayatın ilkbaharı sayılan bir zamanda 8 Ocak 1961 tarihinde aramızdan ayrılan Rahmetli Yaşar hocam Rahat uyu, duamız seninle. Ruhun şad olsun.