Bu şehrin sorunlarından 3 kişi sorumlu. Toplumsal uzlaşı, vatandaşın yaşamını kolaylaştırma, insanların can güvenliğini temin, kentin kanayan ve kronik haline gelen problemlerinin çözümü noktasında çaba, derken sosyal meselelerde de vatandaşın yanında yer almak…
3 kişi…
Valimiz sayın Ömer Faruk Coşkun…
Ak Parti İl Başkanı sayın Av. Fırat Görgel…
Ve…
Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Hayrettin Güngör.
Bu şehir bu üç isimden sorulur. Her üç’ü de güç sahibi, söz sahibi…
El ele verirlerse, istişare sünnet diyoruz ya, diyaloğu sağlarlarsa, kanayan yara haline geldiğini bildiğimiz meselelerde üst akla başvuruyorlarsa, yahu daha ne bekleyeceğiz sizden ki…
*
Bu şehrin gündemi değişmez. Ne zaman ki bir basın toplantısı olur, (iktidar veya muhalefet kanadında) muhatabımıza soracağımız sorular belli… Belli çünkü çözümü için bir adım atılmadı, kimse kılını kıpırdatamadı, sayın Cumhurbaşkanı bile ‘bu meseleyi çözün!’ dediği, talimat verdiği halde, Aksu Çayı gibi birçok sorun havada kaldı, askıda ekmek gibi bekliyor, öylece duruyor. Hiçbir icraatı olmayan, en yeteneksiz il müdürü olan Çevre ve Şehircilik il müdürü de dahil.
Sayın Erdoğan da söylediği ile kaldı.
*
Evet, bu şehirde gündem değişmiyor demekle kararlıyım, ısrarcıyım.
Yahu, şu havaalanı meselesini bir çözün artık! Uçak saatleri, iniş kalkışları bile problem bu şehirde. Güya pist uzatıldı, bina yenilendi, büyüdü, revize edildi. Ne yapayım uçaklar zamanında gelip gitmedikten sonra…
Bakın, daha birkaç gün önce, (8 Mart dünya kadınlar gününde) uçak gelemedi, milletvekilleri bile Ankara’ya gidemedi. Sadece vekiller mi uçaklara biniyor, vatandaş da çekiyor bu çileyi, işkenceyi. Tabi ki yerel gazeteler ‘Yine uçak çilesi’ diye manşet atacaklar.
Onların görevi bu…
Birader MADO kavşağındaki Sezal’lara ait akaryakıt istasyonu sorun oluşturuyor dediniz, yıktınız. Yine sorun çözüldü mü, hayır. Sizler bir sorunu sorunlar yumağı haline getirmeye alışık olduğunuz için, belki de danışmanlarınız, yaverleriniz sizleri yanıltıyorlar, sağlam bilgi vermiyorlar, o bakımdan senelerdir bu şehrin ne havaalanı meselesi çözülüyor, ne zehir aktığı senelerdir söylenen, Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan tarafından da dillendirilen, gündeme getirilen Aksu Çayı, parası geldi, geliyor denilen Tomnsuklu OSB.. Hayata geçmediği gibi, 6 senedir o bölgede yatırım yapmayı bekleyen yatırımcıların sabır taşını çatlattığınız yetmiyormuş gibi, (Allah Mahmut Arıkan başkana sabırlar versin!) ancak cek, cak’lı ve cafcaflı laflarla günübirlik siyasetle bizi kandırıyorsunuz!
*
Bu şehirde başarılı insanlar da var. Kişiliği ile düşünceleri ile yaptıkları ile iz bırakan…
Bunun yanında suya imza atmaya kalkışanlar da çıkıyor arada.
Biz yazıyoruz, okuma yazmaları var mı bilmiyoruz, konuşursak da bir kulaklarından giriyor, diğerinden çıkıyor olmalılar ki, gündem hep aynı kalıyor.
Ee, her gün de kabak dolması yenmiyor ama…
Eleştirirseniz de kızıyorlar, komşu Gaziantep’i göklere çıkartsanız, ‘bizim kafamız kel mi, bizim onlardan neyimiz eksik!’ diye sitem ediyorlar.
Bizdeki şehir milliyetçiliği kısır, güdük. Bizde ortak ortakla, gardaş gardaşla geçinemezken, en yakınlarımıza bile madik atmaktan, kazık atmaktan geri durmuyoruz.
Bellemişiz bir özel idare binası yıkılacak mı kalacak mı, Aksu Çayı temizlenecek mi, yoksa yine zehir akmaya devam mı edecek, TEKKE ne zaman yıkılacak, kentsel dönüşüm ne zaman başlayacak, havaalanı ne zaman adam gibi hizmet vermeye başlayacak, Teras’ı kim işletecek, sayın Fatih Erkoç’tan kalan proje olan şehirden Teras’a teleferik hayata geçecek mi, Kahramanmaraşspor’un yeni başkanı kim olacak, ihalesi geçen ay ortalarında yapılan Önsen Köprüsü ne zaman bitip hizmete girecek? Vs…
*
Sabah bunlar, öğleyin bunlar, akşam bunlar… Ertesi günü aynı konular, aynı gündem konuları. Üç öğün yemek gibi…
Dedim ya, her gün kabak dolması yenmiyor ki birader!
Kafamız kabak olabilir de, aklımıza saç mı ektirsek, netsek!