Tarım Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı ve Bitkisel Üretim Genel Müdürü Sayın Uğur Erdem’in basına yansıyan açıklamalarını izledim/inceledim. Her iki konuşma birbirine oldukça yakın. Tarımsal üretimin planlamasında hangi araçların kullanılacağını merak ediyordum!
Tarımsal üretimin planlanması bitkisel, hayvansal ve su ürünleri gibi alt boyutlara sahip. Sayın Bakanın sunumunda “Suyu Merkeze Alan Tarımsal Üretim Planlamasının Araçları” başlığı altında şu başlıklar bulunmakta:
-Yeni destekleme modeli
-Tarımsal krediler
- Hibe programları
-Sözleşmeli üretim
-Kayıtlılık ve Tarım sayımı
- İşlenmeyen araziler kiraya verilecek
Alanın %77
Bitkisel üretimin planlanması belki de diğerlerinden daha karmaşık. Ülkemizde bitkisel üretim, kültürü yapılan 150 kadar bitki türünden elde edilen üretimin toplamıdır. Tarla bitkileri grubunda 55-60; meyve-sebze grubunda ise 75-80 kadar türün üretimi söz konusudur. Değerlendirme şekline göre aynı bitki türünde çok sayıda alt üretim de yapılmaktadır. Buna tarım havzası veya işletme bazında üretimin planlanması da dahil edildiğinde oldukça karmaşık bir planlama yapılması gerektiği kolayca anlaşılabilir. Bir de planlamada tarımsal üretimin dışsallığının fazla olan bir sektör olduğu da dikkatten uzak tutulmamalıdır.
Toplam 20.2 milyon hektar üretim alanındaki üretim planlanıyor. 24 milyon hektar üretim alanı var ama dikili tarım alanlarını çıkarıldığında 20.2 milyon hektara düşüyor. Bakan bey “Bu planlamayla biz bunun 15.6 milyon hektarın planlamış oluyoruz” dedi. Yani anlayacağınız, bitkisel üretim planlaması alanı toplam alanın %77 kadarı. Yani %23 alan bu planlamanın dışında gelecek yıllarda belki bu alanlarda planlanır (bk. https://www.youtube.com/watch?v=2ZEjO81FmeY&list=WL&index=3).
Destekleme
Yeni destekleme modeli TOB yetkililerince üretim planlamasına destek olacak üretimi yönlendirecek en önemli argümanı olarak görüyor (bk. https://www.youtube.com/watch?v=yZ5hJGJxfwU&t=1365s. 31.12-33.59 dk). Bu çalışmaları “Sessiz Devrim” olarak adlandırması oldukça dikkat çekici.
Yeni destekleme modeli ile bitkisel üretim destekleri 21 ana kalemden 3 ana desteğe; hayvansal üretim destekleri 22 kalemden 7 ana destek kalemine ve su ürünleri 15 kalemden 2 ana kaleme indirilmiş. Ciddi bir sadeleştirme yapılmış durumda.
Üretime konu olan tür sayısı fazla olmakla birlikte planlama kapsamında yer alan ürün sayısı 13+1 olarak tespit edilmiş durumda. Burada meyve ve sebzelerden (soğan ve patates hariç) planlamaya bazı ürünlerin (örnek turunçgiller, domates, seracılık) dahil edilmemesi eksikliktir.
Sonuçta üretimin hedefleri şu artış oranları ile sunulmakta. Hububat üretiminde %13'lük, baklagillerde %17’lik ve yağlı tohumlarda % 22'lik bir artış bekleniyor. Bunda nüfus artışı, göç ve turizm sektöründeki gelişmeler ümit edelim dikkate alınmış olsun. Bir de riskler dikkate alınmalı. Tarım doğal olaylardan etkilenen bir sektördür. İstemeyiz ama öyle afetler yaşanıyor ki bırakın artışı mevcuttu korumak bile güçleşiyor.
Bütçe
Tüm bunların gerçekleşmesi için elbette bir bütçe lazım. Tarım ekonomisi dersi aldığım yıllarda hocamız hep “gelişmiş toplumlarda hangi proje olursa olsun dinlenir ve bunu gerçekleştirmek için kaynak nereden” sorusu sorulu derdi. Bu güzel projenin gerçekleşmesi için bir bütçe gerektiriyor. Anladığım yetkililer bunu temin edeceklerini düşünüyor.
Bakan beyin açıklamaları da bu yönde: “Taahhüt ediyoruz ve dönemi geldiği zaman yılı geldiği zaman Tarımsal destekleme bütçesinin içerisinde olacak”
Tarımsal üretimin planlamasında kullanılacak araçları gelecek yazılarda değerlendirmeye çalışacağım.
Şimdilik şunu derim: Tarım sektörü için bu önemli bir gelişmedir. Hayırlı olsun! Başarılı olması en büyük dileğimdir.
Son söz: Her plan alışılmış düzeni bozar yeni bir düzen getirir.