Hem zor, hem kolay. Anlaması hadi neyse de, bu güzel insanı anlatmak daha da zor. Hele yakından tanıyan biri iseniz, işinizin kolay olacağını sanmıyorum, düşünemiyorum.

Bugün itibariyle partiler üstü kalmaya özen gösteren ve bunu da ciddi manada başarabilen ve bu bakımdan da örnek teşkil eden TÜMKİAD Başkanı sevgili Muhammet Eliaçık’ın sayfasında şu yazı vardı, ‘Bir insanın duruşu olacak ki yürüyüşünün anlamı olsun!’

Çok veciz bir ifade. Tuttum bunu!

*

Hafta içinde, yerelde siyasetin hafızası, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şehrimizdeki siyasi patronu, söz sahibi ve temsilcisi bu delikanlı adam, sayın Fırat Görgel canlı yayın konuğumuzdu. Tabi KENT KULİSİ’nde

Onun bir duruşu var. Onurlu bir duruş sergilemesi, onu halkın ve partililerin nezdinde daha da büyütmektedir.

İnancından, olmayan mesleki ve siyasi sabıkasından ötürü halk tarafından çok sevilen, sayılan bir sima. Bugüne kadar bir akçeli işlerini duymadık.

Büyükle büyük, küçükle küçük olmasını bilir, telefonlara çıkar, dinler, varsa sorun çözmeye çalışır, yaraya merhem olur.

İnsani ve vicdani duruşundan ötürü de yürüyüşü anlam kazanır bu yüzden.

*

Canlı yayın öncesi, bir dörtlük okudum. Bir yerlere, birilerine mesaj vermek içindi amacım. Yazıyorum…

Her zaman döner çarkımız bizim,

Kalite tescilli, bu farkımız bizim,

Kim okursa okusun dışarıdan gazel

Dillerden düşmez şarkımız bizim!..

Sonra sorulara geçtik. Şu hızlı tren olayı kabak tadı vermeye başladı. iktidarı, muhalefeti, toplu taşıma araçlarında, sokaktaki, kahvedeki vatandaş bile konuşur hale gelirken, konuğumuz sayın Görgel meseleye açıklık getirdi, nokta koydu. Hızlı tren Gaziantep-Nurhak ve Adana uzantılı gittiği yere kadar gidecek iken, merkezden Nurdağı’na bir bağlantı hattı çekilecek. Bu da zaman alacak.

*

Döke saça harcıyoruz, kullanıyoruz sözleri 2 ay önce canlı yayın konuğumuz olan Kadın Kolları Başkanı Gül Çitil Okur’a  aitti. Avrupa ile Türkiye arasındaki gıda yokluğunu kıyasalarken, batıda bile insanların gıda ürünleri kuyruklarında sıra beklerken, Türkiye’de böyle bir yokluğun, sıkıntının olmadığını belirtmek adına, biraz da Maraş’a özgü bir ifade sıfatıyla, ‘Döke saça harcıyor,  kullanıyoruz!’ dedi iyi niyetle, aboooo, vay sen misin diyen, aldı ele gitti yola misali, kıyamet koptu, yer yerinden oynadı, tusunami yaşandı, muhalif televizyon kanalları ve sosyal mecraları meselenin üzerine balıklama dalarak bir itibarsızlaştırma yarışına girdiler.

Başkan Görgel de sayın Çitil Okur’a sahip çıktı,  destek oldu, benzer ifadelerle marketlerde ürün sıkıntısının çekilmediğini anlattı dilinin döndüğünce…

*

Elbistan olayına gelince… Ekinözü’ne bağlı Türkmenler Mahallesi ile Ataköy mahalle sakinleri arasında senelerdir süregelen bir su kavgası, rekabeti var. Sen aldın, ben aldım, sen çok aldın, ben az aldım tavrındaki bu tartışmalar, görüşmeler Elbistan’da yaşanır, AK Parti Gurup Başkanvekili sayın Mahir Ünal’ın bulunmadığı ortamda üstelik. Ama yerel basın sanki Mahir Ünal’a bir tepki varmış gibi haber yapınca, olay başka tarafa çekildi. Aslında Mahir Ünal olayın ne içinde vardı, ne dışında.

İki mahalle arasındaki su tartışması. Senelerdir var.

Ekinözü ilçe belediye başkanı da olayı sulh etmek, soruna çözüm bulmak niyetiyle iki mahalle halkını sakinleştirmeye davet etti, mesele de çözülecek gibi oldu. Burada, Ekinözü Belediye Başkanı Bilal Eker, barıştan, çözümden yana tavır aldı aslına bakılırsa. Lakin olay saptırıldı mı, aynen öyle, hem de fazlasıyla…

*

AK Parti’nin sevilen siması, yereldeki hafızası sevgili Fırat Görgel, partililerin ve tabanın beklediği, arzu ettiği çıkışı yapabildi mi, masaya yumruğunu vurabildi mi, hayır demesini öğrendi mi?

Sorumuz buydu. Karakter olarak sakin bir insan sayın Görgel. Yeri ve zamanı gelince masaya yumruğunu da vurur, yok demesini de bilir. Ama asla ve asla masayı devirmek gibi bir niyet içinde olmaz, olmadı da.

Söz döndü dolaştı muhtemelen Kasım ayının ilk haftasında yapılacak olan Ticaret ve Sanayi Odası seçimine geldi. ‘Taraf mısınız, kim aday olmalı, parti olarak desteklediğiniz bir isim var mı?’ şeklindeki sorumuza ise, Ocak ayında yapılan Ayakkabıcılar Odası seçimini örnek gösterdi, parti olarak oda seçimlerine müdahil olamayacaklarını, olmalarının doğru bir davranış olmayacağını, tarafsız kalıp kazananı alkışlayacaklarını söyledi. Adaylardan Şahin Balcıoğlu ve Mustafa Buluntu’yu kast ederek, “İkisi de şehrimizin evladı. Taraf olmamız mümkün değil. Kime layıksa ona hayırlı olsun!” demekle yetindi.

*

Futbolcu adam, nerede topa girilir, ne zaman tekmeye kafa atılır, nerede  ofsayıta düşülür, ne zaman kime pas verilir, hepsinin üstesinden gelen ve gelecek olan bu yiğit adama, duruşu olan delikanlıya destek olmamız lazım.

Lazım, çünkü Fırat Görgel bu şehre lazım!