Yaz geliyor…Hatta geldi de diyebiliriz. Çiçekler böcekler kuş cıvıltıları ruhumuza işliyor. Sabahları kuşların cıvıltılarıyla güne uyanmak mutlu ediyor beni. Keşke koronavirüs belasını da biran önce atlatabilesek te yine dönsek o güzel eski birliktelik günlerimize. Özledim kırlarda bahçelerde koşup eğlenmeyi. Birlikte kurulan piknik sofralarını. Ama maalesef o günleri yaşayamıyoruz. Hafta içi işin yoğunluğundan, hafta sonu yasaklardan kavuşamıyoruz yeşile. Doğa ya kavuşma umuduyla benim gönlüm yeşillendi. Umarım pek yakında kavuşurum gönlümdeki yeşile.
Doğa denince akla ilk gelen renktir yeşil. Ekilen tohum toprağı yarıp da filizlendiği an varlığını yeşille müjdeler bize. Tabiatın giysisidir yeşil. Kışın dökülen yapraklarla ortaya çıkan çıplaklığını örter güzelce ilkbaharın gelişini müjdelerken bize…
Yeşil, ekolojiyi ve doğa sevgisini temsil eder. Onun içindir ki kurumlar da artık doğayı korumaya önem verdiklerini “yeşil bir politika” izlediklerini söyleyerek vurgularlar. Yeşil yaşam gücünü sembolize eder. Doğurganlık, bereket rengidir. Yeşil, saygı ve iyilik mesajını verir yeryüzündeki insanların çoğuna. Barışı temsil eden zeytin dalı yeşildir her zaman. Kutsaldır yeşil. Kuran’da cennet havzası yeşil olarak değerlendirilmiştir. Hazreti Muhammed’in de sık sık yeşil bir hırka giydiğinden söz edilir. İslam aleminin yeşil renge olan aşkı bu sevgiden kaynaklanır. Birçok İslam ülkesinin bayrağı da bu yüzden yeşildir. Asya ülkelerinde de rengi yeşil olan yeşim taşı kutsal olarak bilinir ve Buda heykelleri ile birçok mücevherin yapımında kullanılır.
Kırmızıdan mora doğru sıralanan yedili temel renkler tayfının ortasında olan yeşil, denge ve düzen duygusunu en iyi temsil eden renktir. Gökkuşağının da tam ortasında bize gülümser. Evrenin fiziki ve manevi değerlerini dengeler. Güneşin sarı rengi ile gökyüzü ve denizlerin mavi renginin bileşimidir. Doğanın, büyümenin, genişlemenin ve gelişimin güçlü enerjilerini içerir.