Hayatın içinde kalmak sadece temel ihtiyaçlarımızı karşılamak olmamalı. Güne başlarken öncelikle kendimiz ile barışık bir şekilde, hedef ve amaçlarımız olmalı ve bizi hayata bağlamalı. Toplum aile ve iş hayatı sorumluluklarımız kadar acaba kendi sağlığımızla ilgili ne gibi sorumluluklar alıyoruz? Hastalık ve rahatsızlıklar omuzumuza çökünce, sağlığın kıymetini kaybedince anlıyoruz.  Metabolizmanın çalışma sistemi belli iç organlarımız istem dışı kurulmuş saat gibi çalışır. Ama vücudumuz kas ve eklemlerimiz beynimiz bir çaba öğrenme ve emeğin karşılığını bize verir.

***

Bağışıklığın çökmesi ile ağrılar, halsizlikler, ödem, şişlik, erken yaşlanma, yıpranmalara yol açtığı gibi, sık sık grip ve nezle olmak, geç iyileşen yaralar, kas erimesini hızlandırarak, eklem ve kas ağrıları artarak erken yaşlanmaya davetiye çıkarıp oluruz. Bağışıklığı güçlendirmenin en önemli faktörlerinden bir tanesi metabolizmanın hızını artırmaktır. Egzersiz ve yürüme metabolizmanın hızını artırarak kalbin ritimli çalışması ile damar ve sinir hastalıklarını önler. Kas ve bacak ağrılarını azaltır. Vücudumuzu her yönlü güçlendirerek dış ortamdan gelecek hastalıklara karşı kendimizi korumuş oluruz. Sağlıklı ve dengeli beslenme uyku dinlenme bağışıklığı güçlendirir.

***

Epigenetik yaşam için önemli Akdeniz mutfağı (kuersetin) beslenme programı erken yaşlanmayı önler. Mutfağımızdan soğan, sarımsak, elma, armut, zencefil ve zerdeçalı kekik ve naneyi eksik etmeyelim. Yaşantımıza sağlığımıza hayat verelim.  Yaza formda girelim derken sağlığımızı kaybediyoruz. Zayıflama hap ve iğneleri bizde ne gibi sıkıntılara sebep verdiğini acaba biliyor muyuz? Şöyle bir sıralayayım; mide bulantısı-kusma-ishal-kabızlık-baş ağrısı, halsizlik ve en önemlisi kas erimesine yol açtığı için kemik erimesi ve eklem rahatsızlıklarına davetiye çıkarmış olup hayatı kendimize zindan ediyoruz. Doğayı tabiatı koruyarak severek doğru egzersizle yaşantımıza hayat verelim. Hayatımız sırrımız gibi bir yağmur damlası ile beraber akıp gidiyor. Sağlıkla hoşça kalın.