Her ne kadar Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan seçimin vaktinde, yani 2023 Haziran’ında yapılacağını söylese de, göstergeler, söylemler, işaret fişekleri, hareketlenen piyasa şartları bir erken seçimin kaçınılmaz olduğunun göstergesi haline geldi.

Şu sıralar, hem ülkemde, hem şahsım şehrinde müthiş bir siyasi trafik hareketliliği var.

Öyle ki bir siyasi partinin önde gelen ismi, geçen hafta içinde ‘düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü’ düşüncesinden hareketle, adaylığını açıkladı bile. Yani yola erken çıktı. Çünkü erken seçimin olacağına inanıyordu.

KENT KULİSİ’nde, canlı yayınlarımda, bazı AK Partili dostlarımla boşuna takım elbisesine iddiaya girmedim. Kaybedeceğim ata oynamam! Önümüzdeki ilkbaharda bu elbiseleri giyeceğim inşallah. Şimdilik 3 takım, ileride bu sayı artabilir. Kendine güvenen, erken seçimin olmayacağını iddia eden varsa, büroda bekliyorum.

*

Penguen medyası ülke gerçeklerini vatandaştan gizliyor. Bu gazetelerde ekonomi yok. Toplumsal çıldırmalar yok, toplumsal ve ekonomik nedenlerle boşanmaların arttığına dair haberler hiç yok. Aile mahkemelerinin sayılarının arttığından dem vurmuyorlar da… Vursalar ağızlarına biber sürülecek, onu da biliyorlar.

Anketler, çıldıran ve aklını kaybeden döviz kurları, artan pahalılık, çığ gibi büyüyen işsizlik, her ne kadar iktidar kanadında yok hükmünde gösterilse de, güneşi balçıkla sıvamak mümkün değil. Sonra, hani atalarımız der ya, ‘görünen dağın uzağı olmaz!’ benim iddiam da bu minval üzre.

Milli birlik ve bütünlük önemli.

Her ne kadar Cumhur ittifak kanadı keskin bir dille seçim takvimini 2023 Haziran’ı işaret etse de, Ankara kulislerinden edindiğim bilgi doğrultusunda yazıyorum, takım elbise siparişlerini verenler bile var daha şimdiden.

Onlar da inanıyorlar bir erken seçimin olacağına.  

*

AK Parti il başkanları toplantısında, ne diyordu sayın Cumhurbaşkanı; “Oturmayın, sahaya çıkın, kapı kapı dolaşın!”

Hedef koyuyor,  takvimi işaret ediyordu açıkçası.

Millet ittifakı kanadına bakılırsa, onlar; “Siyaset sahnesinin aktörleri iyice yıprandı ve yalandı. İktidar 2002’deki iklimin aynısını görüyo6r. Bir siyasi tasfiye söz konusu. Bu tasfiyenin yaşanmaması için seçimi erkene almalarından başka çareleri yok!”

Bakın, hafta içinde AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Kabaktepe’nin twitter hesabından yaptığı paylaşım düştü; “Finansal krizlerle, ekonomik manipülasyonlarla Türkiye’yi dize getirmeye çalışmak, daha önce denenen ve başarılı olmayan operasyonlardır. Türkiye’ye yön vermenin tek yolu sandıktır!”

Yani seçimi, sandığı işaret ediyordu İl Başkanı Kabaktepe…

Bir bildiği, bir istihbaratı vardı muhakkak ki, boşuna konuşmadı, belki de Allah söyletti. Şunu da diyebiliriz, söyleyene değil, söyletene bak! Ve de ateş olmayan yerden duman tütmüyor!

Sevgili Kabaktepe Cumhurbaşkanımıza yakın bir isim. Durup dururken bu açıklamayı yapmadı. Seçimi işaret etmesi, siyasi arenayı hareketlendirmeye kafi geldi bile.

*

Bakın, daralan bir ekonomi var. Bu yazdıklarıma AK Partili dostlarım itiraz edecek, sinirlenecek belki ama gerçekleri görmek lazım. Aynaya bakmalarını tavsiye eder, sayın Erdoğan’ın ifadesi ile kapı kapı dolaşmalarını öneririm. Ama sadece Trabzon Bulvarı değil, kırsal kesimleri, kenar mahalleleri de unutmayacaklar. Bakın bakalım, insanlar neler söylüyor, neler…

Bir ümit ışığı aranıyor. Piyasanın tansiyonu her gün yükseliyor, esnaf sıkıntılı günler geçiriyor, basın camiası hepten ve tümden yerlerde sürünürken, penguen medyası saklamaya ve gizlemeye çalışsa da gerçekleri, yerelde tek bir ifade ile yazıyı bitireyim, Kamu Başdenetçisi (ombudsman) Şeref Malkoç’un basın mensupları ile bir araya geldiğinde, Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Arslan Deveboynu kardeşimin bir kısa cümlesi her şeyi ve gerçeği ortaya koyması açısından önemliydi.

Şöyle diyordu Deveboynu; “Ticaretin gelişmesi noktasında Kahramanmaraş’taki çalışmalar yetersiz!’  Damardan girmişti.

Verilmek istenen mesaj gayet açık ve netti. Daha ne desin, ben daha ne yazayım!