Evet, beden eğitimi dersinden bahsetmiyoruz şekerim!
Geçenlerde haberini girdik sitelere. Sürücüsünün kontrolünü kaybettiği römork takılı traktörüyle takla atması sonucu 4 kişi yaralanmıştı.
Olay Köseli Mahallesinde yaşanıyor. Traktör sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybediyor, yoldan çıkıyor 3,5 metre yükseklikten aşağı yuvarlanarak takla atıyor. Geçmiş olsun! Bu gibi haberler rutine girdi, haber yapmaktan da gına geldi zaten!
*
Aklıma bizim eski ve yeni siyasetçiler geldi. Kimisi rahmeti rahmana kavuştu, kimisi ikinci emekliliğini yaşıyor, torun torba seviyor, hatıralarını yazan var mı, bilmiyorum.
Aklıma eski ve yeni yerel yöneticiler geldi.
Aklıma eski ve yeni büyük, zengin, sözüm ona bu şehrin ekonomide abileri, patronları ve hafızaları, bu şehir benden sorulur, ILS cihazı bile konu edildiğinde ‘O iş bende!’ diyen günü kurtarma ve kendi egosunu tatmin yarışına giren işadamları geldi.
*
Aklıma anlı şanlı sivil toplum kuruluş başkanları geldi. Bir işe yaramayan, görüntü vermekten, Ankara’ya selam çakmaktan başka..
Aklıma eli işte gözü oynaşta misali, kıyıda köşede, vuku bulacak imar düzenlemesini fırsata çevirmeye çalışan, parmak indirip kaldırmaktan başka hiçbir işe yaramayan belediye meclis üyeleri geldi.
Aklıma depremi, krizi, gelen yardımları kendi evine doldurmaktan başka niyeti olmayan, aç ve açıkta kalanları düşünmesi gerekirken, yardım tırını evinin önüne çekerek en az 4-5 senelik erzakını zula eden seviyesiz, çapsız, cahil, bencil muhtarlar geldi. (Dürüst olanları tenzih ediyorum, sözüm meclisten dışarı)
Aklıma krizi, depremi fırsata çevirme gayret ve telaşında olan esnaf geldi aklıma. Baksanıza, oda başkanları bile birbirlerine küfürlü konuşmaya başladılar, örnek olmaları gerekirken çocuklar gibi sosyal medya önünde ağız dalaşına girenler geldi.
Aklıma, şehri ayağa kaldırmaya, inşa ve ihya etmeye soyunan görünmez kahramanlar, cengâverler, efsaneler, diğer adıyla kopyala yapıştırmaktan başka yeteneği olmayan basın camiası geldi.
*
Aklıma bazı il müdürlerine baktım seçim öncesi. Partinin borazanı, amigosu gibi.
Devlet eğitimi ve terbiyesinden yoksun, partiye yaranmak için sosyal medyada onunla bununla bilmem ne yarışına giren il müdürleri geldi. Birader, siyaseti bu kadar çok seviyorsan, partine ve davana bu kadar sadık isen, istifa eder, açık açık siyasetini sürdürürsün!
Koltuğu korumak, yetmez ama evet bir üst lige çıkmak için bir yerlere işaret ediyor, göz kırpıyorsan, oturduğun koltuğunu hakkını ver önce, maaşını helal ettir millete, çalışanlarını siyasetten ari tut, adama ol, ciğerimizi ye!
Takımda savunma oyuncususun, forvet oyuncusu gibi gol atmaya kalkışıyorsun!
Şarlatan mısın, hokkabaz mısın, soytarının önde gideni mi?
*
İsminin başında ‘başkan’ yazan sözüm ona bilumum etkili ve yetkili kimseler, siyasetçi, işadamı, gazeteci, yerel yönetici, alt veya üst düzey bürokrat, belediye meclis üyesi, muhtarlar, esnaf ve önemini ve özelliklerini kaybeden esnaf odaları…
Beden eğitimi dersinde değiliz. Bırakın takla atmayı, bırakın oyunu oynaşı, bu şehrin dertleriyle dertlenin!
Yok takla atmayı seviyor, cambazlık hoşunuza gidiyorsa, sirk’e girin, izleyen çıkarsa hünerlerinizi onlara da gösterin!
Belki sizi izleyen, dinleyen birkaç enayi, birkaç ahmak çıkar!