Yaşadığımız yıllar içinde ister iş hayatımızın tertipli, düzenli her şeyin yolunda gitmesi için, ya da manevi hayatımızdaki görevlerimizi yerine getirebilmek için düzenli ve eksiksiz yapabilmemiz için en başta gelen şart sağlıklı olmaktır. Her şeyin başı sağlık ve bizler bunu bilmemize rağmen dikkat etmeyiz hiç.
Gençken veya bir yerimiz ağrımadığı zaman nasıl sağlığımızı önemsemeyip dikkat etmezsek, yaşlılıkta veya sağlığımız bozulduğunda çektiğimiz sıkıntı ve acıların zorluğunu ancak vakit anlayabiliyoruz. Sağlık gibi büyük bir hazine maalesef yoktur.
Sağlık en büyük nimet ve bu sağlığımızın kıymetini ancak elimizden gittiğinde anlıyoruz. Kendimize ve sağlığımıza değer vermiyoruz. Ne zaman ki yapacağımız işleri yerine getiremiyor ya da hayallerimizi gerçekleştiremiyoruz o zaman kendimize çeki düzen vermeye çalışıyoruz. Bazen çok geç kalmış oluyoruz. O zamanda iş işten geçmiş oluyor. Ahlamalar sızlamalar hiçbir işe yaramıyor. Keşkeler hiçbir işe yaramıyor o vakit.
Sağlık, mutlu yaşamanın ve maddi, manevi sorumluluğu yerine getirmenin alt yapısını oluşturur. Bu nedenle sağlığı bozan her şeyden uzak durulmalı, sağlıklı yaşamak için gerekli tedbirler alınmalıdır. Ne olursa olsun Allah’ın verdiği bu emanete sahip çıkılmalı ve gerekli tedbirler alınmalı. Sağlık elimizden gittiğinde bir anlamı kalmıyor ve pişmanlıklarında artık bir önemi olmuyor. Gitti mi gidiyor ve bir daha geri gelmiyor. Bu yüzden her şey zamanında güzel ve Rabbimin bize emanet ettiği bu güzel nimetlerin kıymetini bilelim.