Kitap ve Kültür fuarımız devam ediyor.

Bu sayede biraz kültür konuşur olduk.

Kültürün yolu kitaptan geçer.

Okudukça kültür tabanımız genişler.

Birkaç kitap aldım ama nasıl okuyacağımız sorun...

Başucumda bekleyen elliden fazla kitap var.

Maraşlı şair ve yazarların kitaplarını ön sıraya koyuyorum.

Bakalım ne zaman okuyup bitireceğim?

Organizasyonu yapan Büyükşehir Belediyesi kutlanmalıdır.

Güzel olan her şey alkışlanmalıdır.

***

Gelelim yazı konularımıza...

Hep sorunlar, hep sıkıntılar.

Bu gün kitap ve kültür etkisiyle konu değiştirelim.

Biraz şiir biraz da müzikle kültür ve sanat alanlarında gezelim.

Geçenlerde Hüzzam makamından şarkı örnekleri vermiştim.

Benim sevdiğim birkaç örnekti.

Hem şiir hem de şarkıları hatırladık.

Şimdi de Nihavent makamından hatırlayalım.

Şiire de müziğe de güzel iki örnek vermek istiyorum.

***

İki şarkı da Avni ANIL’ın...

Güfteler de Ümit Yaşar OĞUZCAN’a ait.

Anılara gittim, bu iki eseri seçtim.

Ümit Yaşar gençliğimizin şairi.

Avni ANIL da apayrı bir deha...

Geçmişe gidelim.

Duygularımızı yoklayalım.

Neler kaybettiğimizi anlamaya çalışalım.

Ömür geçiyor, zamana yetişemiyoruz.

Her anın kıymetini bilelim.

***

Bakalım neler söylemişler?

Avni Bey ve Ümit Yaşar.

Biraz kül, biraz duman o benim işte.

Kerem misali yanan o benim işte.

İnanma gözlerine ben ben değilim.

Beni sevdiğin zaman o benim işte.”

***

Bir başka eser de şöyle:

Bir kere bakanlar unutur derdi günahı.

Görmem gözün nuruna daldıkça sabahı.

Ben hiç bu kadar sevmedim ömrümce siyahı.

Görmem gözün nuruna daldıkça sabahı.”

***

Gençlik yıllarımızın şarkıları, türküleri…

Gençlik yıllarımızın insanları ve insanlığı…

Bu güzel geçmiş artık anılarda kaldı.

Bu gün sorunlarla ve duygusuz, saygısız ve egoist bir toplumla uğraşıp duruyoruz.

Geçmişteki güzellikleri ve güzel insanları özlüyoruz.

Özellikle bizim nesil bunu daha iyi hissediyor.

Eski insanlarımızın ve güzelliklerin özlemiyle,

Kitap fuarı devam ediyor, unutmayın...

Hayırlı günler.