Yoksulluk ile toplumun çeşitli grupları arasında farklı derecede karşı karşıya gelmekte. Daha önce yazılarımda yoksulluktan ve devreden yoksulluktan bahsetmiştim. Yoksullukla mücadele hepimizin sorumluluğunda olan ve zenginin, çok kazananın ise zorunda olduğu bir vazife olmalı.
Yoksulluğun döngüsünü kırmanın en önemli yolu çocuk yoksulluğunu engellemek. Özellikle çocuk yaşta yoksulluğun olumsuz yönlerine maruz kalma yetişkinlere göre daha fazladır. Çocuk yaşta başlayan yoksulluk çoğu zaman yetişkin çağda yoksulluğun habercidir. Yoksulluk içinde yetişmek, beslenme, sağlık, eğitim konuları hayatın en başında olumsuzlar ile başlamakta ve imkânsızlıklar ile çocuklar yetişmeye çalışmakta.
Doğruluk payının sitesinde paylaştığına göre UNICEF’in Ekim 2021’de yayımladığı “Dünya Çocuklarının Durumu” göre, 2020 yılı itibarıyla dünyada 365 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Raporda, 5 yaşından küçük çocukların yüzde 20’sinin aşırı yoksulluk içinde yaşadığı belirtiliyor. OECD’nin son verilerine göre, çocuk yoksulluğu konusunda üye ülkelerin ortalaması yüzde 12,8 olarak açıklanırken, Türkiye’de bu oran yüzde 20’nin üzerinde bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 20 Nisan 2022’de Cinsiyet ve yaş grubuna göre yoksul çocuk sayısı ve oranının da yer aldığı raporda ” İstatistiklerle Çocuk 2021” 2020 yılı itibarıyla yoksul çocuk sayısı 7 milyon 378 bin olarak belirtildi. 2020 yılı için bu oran yüzde 32,1’e karşılık geliyor
Bu mücadelede sosyal politikaların, adaletin ve imkân eşitliğinin önemi çok fazla siyasilerin, toplumun her kesiminin kendini düşünmeden toplum için taşın altına elini koyması gerek. Bu yoksulluğu hiçbirimiz hak etmiyoruz el ele vererek dur diyebiliriz. Tercihlerimizle yoksulluğa dur diyebiliriz.