Bu başlıktaki yazıya imzasını atan gazeteci Serpil Yılmaz idi. Yazısını sonuna kadar okuyunca, hak vermemek elde değildi. Yazar Yılmaz, örnek de vermişti köşesinde, “Faizsiz eve ve otomobil sahibi yapmak vaadi ile halktan 6 milyar lira toplayan tasarruf finans şirketleri içerisinde ilk fireyi Cübbeli Ahmet Hoca’nıon dünürlerinin kurduğu şirket verdi” diyerek yaklaşan tehlikeye dikkat çekmek istemişti.

Gazetemizin ve sitemizin sahibi sayın Mehmet Fiskeci de birkaç kez, bu finans kuruluşlarına dair kaygılarını, endişelerini dile getiren yazılar yazmıştı. Düşünün, bilmem ne evim adı altında bir kuruluş çıkıyor, faizsiz, kredisiz sizi otomobil ve ev sahibi yapıyor. Piyasanın, ticari ve toplumsal hayatın dibine kadar faize bulaştığı günümüzde, ne demek faizsiz, kredisiz ev vermek.

Akıl mantık işi değil. Akıl alacak gibi de değil.

*

Günümüzde ev ve otomobil sahibi olmak artık o kadar da kolay değil. Artan, dur durak bilmeyen, freni boşalmış arabadan farkı olmayan etiketler, haliyle fiyatlar, zorlaşan yaşam şartları insanları farklı yöntemlere yöneltse de, yarınlarından emin olamayan insanlar, sırf yatırım veya ihtiyaçlarını temin noktasında elbette bir otomobil veya konut sahibi olmak isteyecekler.

İnsanca yaşamak herkesin hakkı.

Geçmişte yaşanan bankerler rezaletine, son senelerde alın teri dökmeden, emek harcamadan, yorulmadan, havadan ve avantadan para kazanmak, köşeyi dönmek ve zengin olup lüks hayat sürmek isteyen aklı evveller, insanların duygularını sömürerek, zayıf noktalarına ateş ederek kurdukları tezgahlarla, paravan şirketlerle, cicili biçili isimler altında şirketler kurup, insanları amiyane tabirle sövüşlemeye yöneldiler.

*

Yine geçmişte, ki çok iyi hatırlayacaksınız, yeşil sermaye adı altında birçok şirket kuruldu. Avrupa’da yaşayan, çalışan vatandaşlarımızı çeşitli kisve ve inanç üzerinden bu şirketlere sözde ortak edip, onların emeklerini çaldılar.

Kombassan, Yimpaş bunlara örnek iken, daha İhlas Bank ve İhlas Finans mağdurlarının gözyaşları bile kurumamışken, şimdi ortaya çıkan cingözler, cambazlar, uyanık geçinenler, kamuoyunda isimleri tosuncuklara çıkan çömez ve bacak kadar oğlanlar, koskoca okumuş adamları bile dolandırıp, sonra tüydüler, soluğu yurt dışında aldılar ve lüks içinde yaşam sürdürüyorlar.

İnsanın, ‘enayiler olmazsa açıkgözler acından ölür!’ diyesi geliyor de, diyemiyorsun işte. Nihayetinde insanlar birikimlerini değerlendirme adına birilerine güvenmek zorundalar. Herkesin otomobil, ev almak gibi hayali gerçekleşsin istiyoruz. Lakin son senelerde ortaya çıkan üçkağıtçılar, soytarılar, cambazlar, alavere dalavere ile hokus pokus yöntemleriyle, göz boyamalarla, altı astarı olmayan ama şirin gözüken sözde verdikleri ve pompaladıkları umut vaadleri ile saf insanların hem duygularını sömürdüler, hem umutlarını çaldılar, hem de paralarını yiyerek hayallerini gelecek baharlara ertelediler, ekonomik ve umut darbesi yaşattılar insanlara.

*

Hiç tasvip etmem, hiç istemem, hiç arzu etmem, hiç aklıma bile getirmek istemem ama göreceksiniz, yakında bu bilmem ne evim adı altında kurulan faizsiz ev ve otomobil sahibi yapma vaadi ile halktan paralar toplayan tasarruf finans şirketleri patlayacak.

Bankerlerin ve yeşil sermaye şirket ortaklarının başına gelen ne ise, bu kurumlara para yatıran ve umut bağlayanların da başına o gelecek.

Gözüken dağın uzağı olmaz…

*

Derken… Tasarruf finans şirketlerine yasal bir çerçeve çizmek, kamuoyu nezdinde güvenirliliklerini sergilemek adına, 7 Mart 2021 tarihinde, 6361 sayılı “Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu”nda değişikliğe gidildi.  Yeni düzenlemeye göre, ‘faizsiz tasarruf finans sistemi” olarak

Adı ne olursa olsun, bu bilmem ne evim adı altında mantar gibi biten, çoğalan ve üreyen finans kurumları yakında patlar ama bakalım kabak kimin, kimlerin başına patlar, onu merak ediyor insan!