2018 yılına veda ettiğimiz şu günlerde, yeni bir yılla birlikte, yerel yönetim seçimlerine de merhaba diyeceğiz.
31 Mart 2019'da yapılacak, muhtar ve belediye başkanlığı seçimlerine yaklaşık üç ay var. Bir anlamda bu tarihte, o bölgenin ev sahiplerinin kim olacağı belli olacak.
Her hangi bir köyün, mahallenin, sbeldenin, silçenin veya bir ilin yöneticisi,o yerin gerçek ev sahibidir. sZaman gelir, devleti temsil eder. Atama ile gelen devletin memurunu,bürokratlarını konuk eder, ağırlar. Orada devletin gülen yüzü olur.
Muhtarlara eskiden kahya,belediye başkanlarına reis denirdi.Şimdi muhtar- kahya,reis -başkan diye anılmaya başlandı.İsimleri değişse de her an halkla iç içeler, yüz yüzeler. Yani yükleri her zaman ağırdır.Sonuçta insan idare etmek,taşımak kolay değildir.Özellikle vekillerle,başkanları karşılaştırdığımda, reislerin işi daha zordur.Ulaşabilme açısından en yakın adres,yerel yöneticilerdir. Bölge sorunlarının birinci muhatabıdır.
Yeri gelmişken yaklaşan seçimlerin bir başka güzelliğinden söz edeceğim.Sayılı günler kalmasına rağmen,hala bir seçim atmosferi yok...Hatta seçim öncesi gürültü ve çevre kirliliğine izin verilmeyeceğinden bahsediliyor.Bunun anlamı, rahatsız edici araç konvoyları ve görüntü kirliliğine neden olan afiş ve pankartları görmeyeceğiz demek.
Aslında özlediğimiz de buydu.Batılı ülkelerde gördüğümüz, gösteriş ve kirlilikten uzak seçim çalışmalarını hep gıpta ile izlerdik.Çok şükür bu günleri gördük.
31 Mart 2019'da ipi göğüsleyecek hizmet erlerine tavsiyeme gelince;önce kentin sonra devletin gülen yüzü olabilmeleri...