11 ayın sultanı Mübarek Ramazan ayını yaşamaya başladık. Eskiler; “Ramazan bereketi ile gelir” derlerdi. Oruçların tutulduğu, teravihlerin kılındığı ve rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı bu kutsal ay, tüm İslâm ve insanlık âlemine hayır ve bereketler getirsin. Hepsinden de önemlisi inşallah tüm dünya huzura kavuşur.

Ramazan öncesinde kahpe terörün yine canlar alması hepimizin yüreklerini dağladı. İnşallah bu son olur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekânları Cennet olsun.

Ramazan’ın ilk günü iftar sofrasına oturmaya hazırlandığımız esnada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal edilerek oylamanın 23 Haziran’da yenileneceği haberi gündeme adeta bomba gibi düştü.  Aslında; eğri oturup, doğru konuşmak gerekir ise; tarafsız bir gözle bakıldığında bu seçimin iptal edilmesi bekleniyordu. Çünkü ortaya konulan somut bilgi, belge ve bulgular, yapılan usulsüzlüklerin, sonuca etki edebilecek kadar ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyordu. Allah hayırlısını versin ama yapılan seçimin boşa gitmesine sebep olanlardan da yaptıklarının hesabı sorulsun. Yanlarına bırakılmasın inşallah. (Dileğimiz; seçim bahane edilerek ülkemizi karıştırmak isteyenlere Cenab-ı Allah’ın fırsat vermemesidir.)

Gelelim yerel gündeme.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Hayrettin Güngör’ün kurum içerisindeki çeki düzen ve kadrosunu oluşturma çabaları hummalı bir şekilde sürüyor. Makam aracı savurganlığına son verilmesi, iki şube müdürlüğü için oluşturulan daire başkanlıklarının kaldırılması ve böylece belediyenin (mecburi) tasarrufa yönelerek ciddiyetinin artırılması yönündeki icraatlar, kamuoyunun genelinden olumlu tepkiler aldı. Eski dönemden bırakılan ve KASKİ ile birlikte düşünüldüğünde (eski deyimle) 1.5 katrilyon liraya yaklaşan borç, yeni başkanı kara kara düşündürüyor. (Böyle bir ortamda destek olmayalım da ne zaman olalım beyler.) İnşallah yeni kaynakların bulunması ile Büyükşehir biraz olsun nefes alır.

Maddi açıdan böylesine zorlu bir dönemden geçilirken, daha önceki yazılarımızda Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’e destek olmamız gerektiği yönündeki görüşlerimiz bazı kesimlerin hoşuna gitmemiş. 30 yıllık başarılı bürokrasi yaşamında elde ettiği bilgi birikimi, deneyim ve tecrübesini memleketi Kahramanmaraş’a hizmet için aktarmaya gelen Başkan Güngör’e destek değil de köstek mi olalım? Neden destek olmamız gerektiğini de (yağcılık ve yalakalık yapmadan ve de herhangi bir beklenti içine girmeden) geçen yazımızda madde madde yazdık. Her zaman ‘Ortak paydamız Kahramanmaraş’ demiyor muyuz? Bu sözümüz lafta mı kalsın? Bizim desteğimiz Başkan’ın kendi şahsi menfaatine yönelik değil, Kahramanmaraş içindir. Başarılı ve etkin icraatlar ortaya koyacak bir Büyükşehir Belediye Başkanlığını hangi Kahramanmaraşlı istemez ki. (Başkan’a şu zorlu aşamada köstek olalım da Kahramanmaraş mı kaybetsin?)

Bu bağlamda Belediye içindeki kadro revizyonu (yenileme, yenilenme) konusunda kendilerine sahip çıkılmadığı yönünde bizlere sitemde bulunan belediyeci dostlara gelince de. Takdir edersiniz ki belediyeler resmi kurum olmanın yanında (üst atamalar konusunda) siyasi yerlerdir. Yani; makam ve kadrolara gelmede takdir başkanındır. (Her başkanın kendi kadrosu ile çalışma hakkı kadar daha doğal ne olabilir.) O makamlara nasıl getirildi iseniz, o şekilde gitmeniz de normaldir, değil mi? Haa eğer haksız-adaletsiz bir uygulamaya maruz kalırsanız da; sonuna kadar yanınızda olacağımızı da biliniz. Güngör başkanı izlemeye devam ediyoruz. (İnşallah bu çalışmaların sonu hayırlı olur.)

*****

Geçen haftayı yoğun geçirdik. Mesai sonrası ve hafta sonlarındaki değerli yol arkadaşım Abid Vanlı ve bize eşlik eden ‘kıymetli sefimiz’ Mehmet Taş ile birlikte kuzeye uzandık. 31 Mart’ta yeni seçilen ve güven tazeleyen başkanlara ziyaretlerimizi sürdürdük. Türkoğlu’nda Osman Okumuş, Onikişubat’ta Hanefi Mahçiçek, Dulkadiroğlu’nda Necati Okay ve Büyükşehir’de Hayrettin Güngör’den sonraki durağımız Göksun oldu. Yeniden seçilen Hüseyin Coşkun Aydın ile makamında samimi bir sohbet yaptık. Geçen dönemde Göksun ilçemize yaptıklarını ve yeni dönemde yapacaklarını anlattı. Hayli verimli geçen ziyarette bundan sonra daha sık bir araya gelmemiz gerektiği üzerinde birleştik.

Sonraki durağımız Afşin ve kıymetli dostumuz Mehmet Fatih Güven oldu. Bir başarıya imza atarak Afşinlilerin ‘Güven’ine ikinci kez layık görülen dostumuz ile gayet sıcak bir sohbet yaptık. Fatih başkana ‘güven’imiz zaten her zaman tamdır.

Ardından Elbistan’a geçtik. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları için Kahramanmaraş'tan Şanlıurfa'ya gidenleri ve yakınlarını taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden 5 kişi için düzenlenen cenaze törenine katıldık.

2’si devlet hastanesi personeli, 1’i de adliye personeli olan; Şükran Entemiz ve kızı Melike Uysal, Gazel Kısaca, Havva Ağca ve Onur Yay’ın cenazesinde; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, milletvekilleri, siyasiler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş ile birlikte saf tuttuk. Allah rahmet eylesin, mekânları Cennet olsun.

Cenazelerin toprağa verilmesinin ardından Elbistan Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz kardeşimize başsağlığı dileklerimizi ilettik. Elbistanlı dostumuz Celalettin ve ağabeyi Cemil Fırtına’nın yanı sıra yine cenaze için Afşin’den gelen bir başka değerli kardeşimiz Sait Tahiroğlu ile birlikte hasret giderdikten sonra akşam geri döndük. Bakalım bundan sonraki rotamız neresi olacak. Hayırlısı olsun.

*****

Arefe günü ise meşhur ‘Kara Lise’nin 4. Geleneksel Pilav Günü etkinliğine yine ekip olarak katıldık. Ben, Abid bey ve sefimiz de Kahramanmaraş Lisesi mezunuyuz. Hem yıllar öncesine gittik, hem de uzun zamandır görüşemediğimiz dostlarla hasret giderdik. Organizasyonun yapılmasında büyük emeği bulunan Okul Müdiresi Mehtap Süt hanımı ve mezunlardan Salih Koca’yı tebrik ediyoruz. İnşallah gelecek yıllarla birlikte katılım da artar. Bu arada; eğitime ve okula verilen katkılardan dolayı şahsımı da az sayıdaki plaketlerden birine layık gören Kahramanmaraş Anadolu Lisesi Okul Aile Birliği’ne teşekkür ediyorum.

Kıymetli dostumuz Seyfi Moroğlu’nun elinden aldığım plaketi ömrümün sonuna kadar güzel bir anı olarak saklayacağım. (Plaket takdim edilen Cafer Tatlıbal, Mesut Dedeoğlu, Necati Okay, Serdar Erdoğanyılmaz, M. Zeynep Arıkan ve diğer isimleri de ayrıca tebrik ediyorum.) Güzel bir gündü, teşekkürler.

*****

İBADETE AÇILDI: Geçen Cuma namazıyla beraber kıymetli Abdullah Taylan hocanın başkanlığındaki Ülfet Vakfı, Farukiyye İslami İlimler Külliyesi, Şeyh Muhammed El-Faruki Camii'nin ibadete açılışına katıldık. Eski ismi ile Büğlek (Güzlek) bölgesinde ibadete sunulan bu kıymetli eserin yapımında emeği geçenlerden Allah razı olsun.

BİR DETAY: Bizler kermeslere karşı değiliz, 'hayır işi' adı altında ticarete dönüştürülen vergiden, hijyenden ve denetimden uzak 'kermescilik' faaliyetlerinin karşısındayız.

LÜTFEN DUYARLILIK: 'Personelleri' diye bir kelime yoktur. 'Personel' kelimesi cümlede kullanılış şekline göre tekil ya da çoğuldur. (Tıpkı 'Evraklar' gibi....Yanlış kullanılan terimlerden biri daha. Zira 'evrak' zaten çoğuldur. Evrak'ın tekili 'varak'tır. Tekili için "belge" kelimesini öneririz.)

HAFTANIN SÖZÜ: “Her şeye canını sıkma ey gönül. Ne bu dertler kalıcı, ne de bu ömür.”

Son olarak; Tüm Kahramanmaraş halkının ve İslam âleminin Mübarek Ramazan aylarını tebrik ediyorum.

Yeniden görüşmek dileği ile…