Gazetemiz köşe yazarlarından Ali Büyükçapar bu yazısında "İSMAİL GÖKTÜRKTEN İKİ KİTAP"ı kaleme aldı.

Daha önceleri mesleki alanda kitaplar yazar İsmail Göktürk bu defa deneme ve şiirlerden oluşan iki kitapla okurlarının huzuruna çıktı. Kutluyorum arkasından nice kitaplarının gelmesi en büyük dileğimdir.

Türkiye Yazarlar Birliğinin başkanlığını yapan İsmail kemal yaşa erdi ve çaylar ,ırmaklardan geçti ve şimdilerde ulu bir ummanın eşiğinde bakalım buradan öteye hangi nasiple duayla VİRA BİSMİLLAH diyecek. Rind meşrep bir insan bu çağda nasıl yaşar? Kadim kültürün memelerinden can suyunu içen bir zahid olan İSMAİL okuyup öğrendikleriyle KIZILELMA ya nasıl ulaşır?

İki kitap dedim bunlardan ilki şiir olarak yayınlanan SOLUK SOLUĞA adlı eser. Kitabın ismi bile insana ayrı bir enerji ve çoşku veriyor bu kitapta gönlü kor ateşle dağlanan bir rindin yakarışları var.

“ ESMANA MUHATAP EYLE İLAHİ

KULUM DİYE HİTAP EYLE İLAHİ

BİZİ AZAD EYLE DÜNYA DERDİNDEN

ZİKRİN İLE BİTAP EYLE İLAHİ”   bu dizeler nasıl bir ruh haliyle karşılaştığımız hakkında bir fikir veriyor.

“ MASİVA PAZARINDA RÜSVAYIM GÖNÜL AYİNEM KIRILDI

AZATSIZ KÖLENİ GÖR KAÇ EFENDİYE SATILMIŞIM ALİ

UNUTTUM ERKANI SIDKI SIFATIM ÖZÜMDEN AYRILDI

YÜZGERİ ETMEDEN SOR KAÇ KAPIDAN ATILMIŞIM ALİ” şimdi bu satırları okurda insan Hayber’in kapısında un ufak olmaz mı?

İsmail in şiirlerinin mahiyeti hakkında Ali Yurtgezen in yaptığı değerlendirmeler kitabın hemen girişinde yer alıyor. Bu şiirlerin üzerinde melalin parmakları biraz daha gezinse hüzün gergefte dokunsa daha nitelikli metafizik şiirlere kapı aralanması mümkün ama bu da kolay değil.

Şiirler dağlarda yankılanan Kerbela Avazı gibi, geçmeyen diş sancısı, gönül sızısı sanki bir ucundan tutunca alevin ortalarına kadar sizi çekip duruyor yanana AŞK OLSUN .

İsmail şunu yapıyor şiiriyle yazayım daha iyi anlaşılır .”

“Mozaik dediğin boyaların dağılması tuvalde

Pazarda değişim değeri olmayan nesneleriz

Ya sev ya terk et diyorsun biz sular gibi çekilirizii

Anlamları biriktirdiğimiz kuyularda bir çağıltı

Kimsenin bilmediği türküleri besteleriz “

Gelelim ERENLER DERTLİYİZ DERMAN İSTERİ adlı deneme kitabına kitap adını YUNUS EMRE nin dizelerinden alıyor.

Edebi türler arasında yer alan denemede yazar kendi gönül dünyasının sırlarını bizlere açar ve    bunun içinde kadim kültürün verilerinden yararlanır. Sayfalar arasında gezinirken  YUNUS EMRE,ŞEYH GALİP, DEDE KORKUT , AHMET YESEVİ, KÖROĞLU , KUDDUSİ, ALVARLI  EFE, SÜMMANİ  gibi önemli üstadların eserlerinden bölümler buluruz. Kitapta yer alan bu alıntılar öyle ustalıkla kullanılır ki okur buradan  İSMAİL in gönül dünyasına giriverir.

Muti bir kuldur İSMAİL boynunu uzattığı gün adı çilehanelerin kapılarına yazılmıştır. Korkmayın sizde bu yolda İsmail olun bakın hangi dünyalar varmış onu anlar ve yaşarsınız.

Önsözle başlayan kitap onlarca deneme yazısıyla okunmayı bekliyor. Kitap okuma nasıl olur derseniz işte size önemli   bir eser biraz da çetrefilli. Hemen anlamayacak bir parağrafı birkaç kez okumak zorunda kalacaksınız nasibiniz varsa ne ala yoksa erenlerden himmet dilemek düşer size.

Kitap önemli temeller üzerine  bina edilmiş İSMAİL  Kadim kültürün mehazlarını harç olarak kullanarak bu kitabı yazmış. Konuların anlatımı şah beyitlerle başlıyor o satırların okuyan önce şöyle bir titriyor sonra halim nice olacak diye de düşünmeden kendini alamıyor. Bir örnek verelim “ ey garib bülbül diyarın kandedir/ bir haber ver gülizarın kandedir/ sen bu ilde kimseye yar olmadın/ var senin elbet yarin kandedir”( sh.35 de  ) NİYAZİ MİSRİnin bu dizeleri insanı nasıl da etkiliyor.

Kitap günümüz dünyasının cilalanmış imajlarını bir çırpıda bitiriyor bizleri ezeli ve ebedi hakikatların eşiğine getirip bırakıyor. İktidar, para , mülk, siyaset, demokrasi gibi kavramların mayınlı alanları öyle güzel anlatılmış ki insan bu satırları ezberleyip aklında tutmak istiyor.

Kitap aynı zamanda hüzün sağnağı.

Maraş yazısı kente dair önemli tesbitler taşırken MARAŞ DEPREMİ kitabın ilerleyen sayfalarında bir güzel insanın vefatı üzerinden bizimle paylaşılır. AHMET DOĞAN İLBEY merhumun anlatıldığı sayfalar hüzün ve gözyaşının sel olup aktığı yerler bu satırları okurken birkaç defa ara vermek zorunda kaldığımı da yazayım

Yücel Ayrıçay hakkında yazılan porte yüreklere kor ateş düşüren tarzda.

İsmail bu kitabıyla bizlere melali biraz daha anlattı demi devranı çok olsun.

Yak  beni ateşlere bakma efganıma demek de bendenize düşer ey AZİZAN.