Her ay merakla beklediğim Yedi İklim dergisi bu ayın ilk günlerinde bana ulaştı. Çok uzun yılları geride bırakan dergi kendi çizgisinde yürüyüşüne devam ediyor. Genel yayın yönetmenliği Ali Haydar Haksal tarafından yapılan dergi yazı kadrosundaki önemli yazarlarla edebiyatın can suyunu her ay bizlere ulaştırıyor.

Dergiler niye yayınlanır?

Sorusu okumanın ilk evrelerini açımlar ama her derginin de kendi doğal bir alanı ve okuru vardır. Şu an ne kadar dergi yayınlanıp okunuyor? Fikir hareketlerinde dergilerin yeri önemli ama fikir için dergilerden çok yararlanılmadığını düşünüyorum.

Fikir hareketlerinin öncü dergilerine yetiştim onları takip edip zamanın ötesine şekil vermek isteyen insanlarla birlikte oldum. Fikirlerin teoriden pratiğe dökülmesinin zorluklarını yaşayan sadece ben değilim.

Dergi baş yazıda estetik körlük denilen bir olguyu gündeme getiriyor. Estetik değerler sıralamasında yer alan etkenlerden biri. Grekçe “ aisthesis ” (duyular) anlamına gelir. Estetik mantığın aksine açık ve seçik olmayan bilgiyi duyusal alana ilişkin bilgiyi konu alır. Yalnız, söz konusu alanda meydana gelen bütün bilgiyi değil, o alanda oluşan güzellik fenomeninin bilgisini ortaya koyar. Güzellik ve doğruluk, güzellik ve iyilik, güzellik ve yücelik gibi konular üzerine bina edilen estetik için çokça konuşulabilir. Yedi İklim dergisi baş yazısına konu olan estetik körlük şöyle tanımlanıyor: “ estetik körlük cahillerin bilgisizliklerinden ; zeki ve uyanıkların ise kötü niyetlerinden kaynaklanan, hakikati gizleme, saklama veya çıkarları doğrultusunda hakikati tahrif etmeleridir”.

Hakikat düşüncemizin konusuna uygun olmasıdır olay ve zaruret diye iki gruba ayrılır. Olay hakikati varlığı önceden bilinen bir olaya dayanır; fizik, metafizik ve ahlakı kapsar. Zaruret hakikati ise akıl tarafından zorunluğu kabul edilir iki kere iki dört eder gibi.

Türk edebiyatında estetik körlük var mı?

İşte bu gün yaşanılan aymazlıkların sebebi budur!

Derginin bu hayati konuya bakış açsısının önemi ortada daha neler söylenip söylenmediğini derginin bu sayısından okumanızı istiyorum.

Maraşlı yazar İsmail Kıllıoğlu Sanatın Konumu yazı dizisinin altıncısını yayınladı. Din sanan ilişkisi hakkında yazılanların kayda değer olduğunu belirteyim. “ insan varlığıyla , var oluş süreciyle , sorunlar doğurmaya daima açık bir varlıktır. Bütün bunların gerçekleşme alanı da inanç, sanat, felsefe düşünce olgu ve kurumlarıyla ilgilidir”. Osman Bayraktar Londra Günleri yazısında Namık Kemal ‘dan bahsediyor. Leyla Yıldız felsefe tarihi ve tasavvuf hikmetlerinin sentezini yaptığı yazıda şu cümleyi hatırlatıyor. “ Bir ineğe baktıkları aynı gözle Tanrıyı görmek istiyorlar” bu veciz ifade acaba kime ait?

Ali Haydar Haksal dergide iki farklı yazı kaleme almış bunlardan biri Halide Edip’e Bir Başka Açıdan Bakmak başlığını taşıyan seri yazı bu yazının yakın tarihe ışık tutması açısından önemli olduğunu belirteyim.

Hikaye ve röportajlarla bir edebiyat dergisinden beklenenleri yerine getiren Yedi İklim dergisini okumanızı dahası abone olup her ay düzenli olarak takip etmenizi size hatırlatmak istiyorum.

Dergiye abone olmak isteyenlere işte adres telefonu:  0 533 310 88 83