Bir usta insanı da sırladık.

Gelimli gidimli dünya dedikleri bu olsa gerek. Gelipte gitmeyen var mı? Zaman denilen o gerçek insanı bir yerden başlatıp daha sonra bitiriyor. Gelmekten mana ne gitmekten payımıza düşen neler?

Hayat üzerinden tanımlanan bir ömür yaşıyor ve göneniyoruz. Canlılık varlığın mucizelerinden biri ne ki o ayrılınca insan birden farklı bir boyuta geçip sıfat değişikliğine uğruyor. Yaşayan ölü olarak adlandırılıp her türlü bilgi alanı yeni bir boyuta taşınıyor.

Ölüm sessiz bir nasihat.

Trabzon caddesinde sıralı dükkanları hatırlayın. Aksu vergi dairesini gözlerinizin önüne getirin orada yer alan farklı bir dükkanı tahayyül edin. Sıralı dükkanların içinden biri vitrin düzenlemesi ve sade bir adıyla hemen aklınıza gelecek.

Gömlekçi Nuri.

Giyim kuşamın sadece bir boyutu olan gömlek adı onu meslek olarak kabul eden bir insana ad olabiliyor. Gömlek nasıl oluyor da bir başkasında değil de Nuri Ustada alameti farika haline gelebiliyor?

Sanatla hem hal olmak denilen üslup bu. Yıllar yılı kumaşa farklı biçimler veren bu kişi olması gereken ustalığın sadece kumaşta değil onu biçimlendirirken insanları da tanımaktan geçtiğinin farkında olduğundan bugün hayırla yad ediliyor.

Kumaşa şekil veren bir ustadan değil kendine şekil verip kemal yolunda ilerleyen bir kişiden söz ediyorum. Yaşadığı toplumun dertlerinin kendine dert edinip bunun çarelerini arayan bu uğurda çileleri aşk olarak gören Gömlekçi Nuri daha bizimleydi bugün ise hatıralarla yad ediliyor.

Doktor Gökhan Gökşen Abdal Halil Ağ Beyaz Sessizlik adlı bir kitap kaleme almıştı kitabın tanıtımı için çeşitli yollar arıyor bunun için çabalıyordu. Erken bir vakitte Trabzon caddesinden geçerken ne göreyim dersiniz.? Gömlekçi Nuri dükkanının vitrinini özel bir düzenlemeyle Gökhan’ın kitabına ayırmış kitap vitrine öyle bir formatta yerleştirilmiş ki bakıp görmemek mümkün değil.

Kültür de farklı bir alan açmak budur.

Kitabı doğal hayatın içine sindirmek bunu da estetik şekillere büründürmek ne güzel. Yazar bir insana yapılacak en güzel yardımlardan biri bu değil mi?

Dükkan’a gittiğinizde memleket meseleleri kadar Maraş konuşulur kentin bir adım daha ilerlemesi için sohbetler edilirdi. Kendi giydiğim gömlekleri de diktirirdim. Az öz konuşan ciddi işini yaparken saygı uyandıran değerli usta prova yaparken daha bir dikkatli olur ilişki boyutunu ustalığa taşıdığının izlerini size hissettirirdi. Para kazanma sanatını iyi bilen onlarca usta varken bugün ekonominin yanına kültür ve irfanı da alan bir kişiyi anıyorsak bu ibret olmalı.  Gömlekçi Nuri Bertizlioğlu’nun Aziz ruhu şad olsun.