Kökeni Kafkas Dağlarında yaşayan topluluklara dayanan ve günümüzde dünyanın pek çok ülkesinde tüketilen kefir kısaca fermente süttür.
Bazı kaynaklarda “kefir” adının Türkçe “keyif”ten türetildiği belirtilmektedir. Kefir inek, koyun ve keçi sütünden hazırlanabilir. Fermantasyon sürecinden geçtiği için tadı hafif ekşidir.
Sütten farkı “iyi” olarak tabir edilen ve sindirime yardımcı olan bakterilerden süte oranla daha çok içermesi ve kısa sürede bağırsak hareketi sağlamasıdır.
Aynı zamanda, genel sağlığa katkıda bulunduğu bilinen pek çok vitamin ve mineral açısından oldukça zengin bir içecektir.
Sindirime yardımcı olan bakteriler (laktobasiller) bakımından zengin olan kefir, sindirim sorunu bulunanlar, kabızlık ve hazımsızlık çekenler için ideal bir içecektir. Sütten farkı, hem daha çok probiyotik içermesi hem de laktoz intoleransı bulunanlar tarafından da tüketilebilmesidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir, sindirim sisteminde mevcut bakteri ve mikropların temizlenmesine yardımcı olur, mide ülserine neden olan “helikobakter pilori” isimli bakteriyi öldürür ve antibiyotik özelliği vardır.
Kefirde bulunan B12, B1, biotin ve K vitaminleri genel sağlığa katkıda bulunur. Yüksek kalsiyum ve magnezyum içeriği ile kemik sağlığını korur ve kemik kaybını önlemeye yardımcıdır.
Kefirde bulunan bazı bileşenler bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle bağışıklık sistemi sorunlarından kaynaklanan çeşitli alerjilere iyi gelir ve genel olarak iltihaplanmayı önler.
 
1 bardak kefir içerek günlük A vitamini ihtiyacının %10’ununu, kalsiyum ihtiyacının %30’unu ve C vitamini ihtiyacının %4’ünü alabilirsiniz.
 
SAĞLIKLI GÜNLER