Merhaba sevgili dostlar.
Uzaktaki insanların memleketlerine gittiği, sevdikleriyle mutlu bir zaman geçirmek için yollara düştüğü bir bayrama daha yaklaşıyoruz. Bayramın öneminden bahsetmeyeceğim bu yazımda, bayramın mutluluğunun hüzne dönüşmemesini ümit ederek bazı hatırlatmalar yapmak istedim.
2016 yılı Ramazan Bayramı 9 gündü. Bu 9 günlük tatil boyunca yurt genelinde yaşanan trafik kazalarında 129 kişi yaşamını yitirdi, 417 kişi de yaralandı. Yine 2016 yılı kurban bayramı tatili de 9 gündü ve kurban bayramında da meydana gelen 147 trafik kazasında 74 kişi öldü, 615 kişi yaralandı. 2017 yılı ramazan bayramı trafik kazası bilançosuna baktığımızda 64 kişi yaşamını yitirirken 379 kişi de yaralandı. Kısacası mutluluk için kat edilen yollar, ne yazık ki bayram gibi adı ile müsemma güzel günler de bile bizleri üzen yerler oldu.
Yine bir bayram, yine uzun bir tatil. Gerek memleketlerine gideceklerin, gerekse bu uzun tatilde, dinlenmek, tatil yapmak isteyenlerin yollara düşeceği bir zaman dilimi. Yukarıda saydığım istatistikler gerçekten içler acısı. En mutlu olunan günler, gözyaşına dönüşüyor ne yazık ki. Bir trafik uzmanı değilim, yetkililer gerekli uyarıları yapıp, önlemleri almaya çalışıyorlar zaten. Ama ne kadar önlem alsalar da insanın başrolde olduğu bir olgu trafik dediğimiz olay. Yorgun, alkollü, dikkatsiz davranıldığında kendi hayatıyla, başka hayatları karartabileceği bir durum. Emniyet kemeri takılmadığı durumlarda ölüm oranının ne kadar arttığı bir gerçek.
Bende bayramlarda hanımın köyüne gidiyorum. Emin olun tek başıma giderken ve o zamanlar yollar bu kadar düzgün değilken 1 saat 15 dakikada köye varırdım. Evlendikten sonra 1 buçuk saate çıktı köye varmam. Çocuklar olduktan sonra da 1 saat 45 dakika gibi bir sürede varır oldum. Nedeni yıllar geçtikçe şoförlük yeteneklerimin zayıflaması değil elbette. Araçta artık hayatımın en değerlilerinin olması. Varacağım yere daha yavaş, daha güvenli varmaya çalışmam.
Tabi olacakla, öleceğe çare yok. Bizim insan olarak görevimiz önlemleri aldıktan sonra takdiri Allah’a bırakmak. Mutlu bayramlar hüzne, gözyaşına boğulmasın diye lütfen trafik kurallarına uyalım. Hız yapmayalım, emniyet kemerlerimizi takalım, yorgun bir şekilde yola çıkmayalım. Uzun yolculuklarda mutlaka 2 saatte bir dinlenelim. Unutmayın kazaların yüzde 75 i yolculuğun son 80-100 kilometresinde meydana gelmektedir. Cep telefonuyla konuşmayalım, telefonla uğraşmayalım. Eğer görüşmemiz gereken bir telefonsa araçtakilerden yardım isteyelim ya da yol kenarında durup öyle konuşalım.
Aklıma gelen uyarılardan bazıları bunlardı. Lütfen bu bayramda ve her zaman trafik kurallarına uyup ne kendimizin, ne sevdiklerimizin ne de başkalarının hayatlarını karartmayalım. Herkese kazasız belasız mutlu bir bayram diliyorum.