Ekonomik büyümenin hızlı olması her ne kadar sevindirici bir durumsa da büyümenin nasıl sağlandığını iyi irdelememiz gerekiyor.

***

Şu anda hızlı büyüyen bir ülke isek neden hala cari açık problemimiz var? Neden bütçe açığı veriyoruz? Neden enflasyon son 6 yılın zirvesinde? Neden işsizlik oranını bir türlü aşağıya çekemiyoruz? Neden nüfusun çoğunluğunu oluşturan orta sınıfın borçlanması sürekli artıyor?

***

Büyümek demek milli gelirimizin yükselmesi demektir. Milli gelir arttığında beraberinde milli gelirin ülkedeki refah düzeyini ve alım gücünü arttırması beklenir. Kaldı ki bizdeki büyüme kişilerin alım gücünü değil daha çok borcunu arttırıyor.

***

Ev kiraları, benzin fiyatı, doğalgaz fiyatı, otomobil fiyatları, maaşınızdan kesilen vergiler, devlete ödediğiniz diğer vergiler… hepsi artıyor. Refah düzeyi yükselecekse, fiyat artışlarının bu kadar sık yaşanmaması gerekir ya da halkın bu artışlara direnç gösterebileceği bir kazancı olması gerekir.

Milli gelirimiz TL cinsinden artıyor fakat USD cinsinden azalıyor. Aşağıdaki tabloda bunu net bir şekilde görebilirsiniz.

Geçen haftada belirttim. Tabii ki büyümek çok önemli. Bir de yukarıda belirttiğim problemler ile ekonomide daralma varken uğraşmak vardı. Öte yandan kaliteli büyüme üzerine de biraz kafa yormamız lazım. Kaliteli büyüme gerçekleştiğinde; i) büyümeniz sürdürülebilir olur, ii) büyüme halkın tüm kesimine eşit bir şekilde dağılır, iii) bireylerin kredi kartı, konut kredisi, taşıt kredisi, KMH hesapları gibi borçlanma araçları dengeli ve ölçülü olur.

***

Kaliteli büyüme performansına sahip olabilmemiz için tüketim odaklı değil, üretim odaklı olmamız gerekiyor. 2016 ilk 9 ay ile 2017 ilk 9 ayı kıyasladığımızda, 2017 senesinde makine teçhizat yatırımlarında %2,3 daralma görüyoruz. Bu bize iki şey söyler: 1- sanayici yatırımlarını yavaşlatmış, 2- ülkemiz yabancı yatırımcı çekemiyor. Maalesef her ikisi de üzücü durumlar. Bu durumu tersine çevirmek ihracatımızı arttırır, ardından döviz kazanırız, üretim rakamını çoğaltırız, ithalatın musluğunu kısarız. Hepsinin neticesinde kurlar geriler, enflasyon düşer ve USD cinsinden milli gelirimizde artışa rastlarız.

***

2018 yılında ülkemizin büyüme ve gelişme hedefinde şunların kesinlikle yer alması gerekir:

  • Özellikle hali hazırda ithalatı gerçekleştirilen ürün gruplarının yerli üretiminin sağlanması,

  • Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik değerlendirme puanının en az 2 seviye artmasının sağlanması,

  • Yüksek teknolojili ürün üretimi konusunda gerek yabancı üreticinin gerekse de yerli üreticinin teşvik edilmesi, güvence sağlanması.

Herkese hayırlı kazançlar dilerim.