Geçen haftaki yazımda yıllardır Kahramanmaraş'ın sorunlarını dile getiren, çözüm yolları için ilgililerle görüşen, halkla yöneticiler arasında bir bağ kuran medya, gerek 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında ve sonrasında, gerekse Referandum sürecinde devletinin ve milletinin sesi olduğundan, maddi manevi desteklerin yetersizliğinden bahsetmiştik devam edelim.
Yerel medyanın desteklenmesi, yüksek motivasyonla işlerine sarılmaları çok önemli. Bazı işler sevilmeden de yapılabilirken, sevilmeden, aşık olmadan yapılamayacak sektörlerden en önemlisi medya. Yayın yaptığım yıllarda Radyo Fresh'te yayına başladığım ilk sene haftanın her günü akşam 9'la 12 arası yayın yaptım. Sonraki yıllarda da haftanın 5 günü yayın yapmaya devam ettim. Sadece askerlik arasında yayın yapmadım bunca yıl. Günün koşuşturmasının ardından yıllarca gecelerimi hep dinleyicilerimle paylaştım. Sizce sevilmeden yapılabilir mi bu. Bir muhabir gecenin bir yarısı bir telefon alır. Saatin kaç olduğu mühim değildir. Kar, kış sıcak soğuk dinlemeden habere koşar. Bazı muhabirler savaş meydanından haber ulaştırır okuyucularına, bazıları ofisinden. Sizce sadece para için mi katlanır bu kadar zorluğa. Sadece para için bu işi yapanların bu mesleklerde ömrü kısadır. Çünkü bu kadar zorluğa rağmen maaşı da çok değildir bu mesleklerlerin. Yani bu kadar aşkla yapılan, yılların yayınlar için, haberler için, halkın bilgilenmesi için harcandığı bir meslek grubunda imkanların daha iyi olması gerekmiyor mu sizce de.
Bir de işin yetenek boyutu var tabiki. Yayın yapmak, anlattığını dinletebilmek, farklı bakış açılarıyla haber yapmak, farklı fikirlerle köşe yazıları yazarak insanlara yol göstermek gerçekten de hem donanıım hem de yetenek gerektiriyor. Bir aileye daha ilkokula giden çocuğunun ne meslek yapmasını istiyorlar diye sorsanız hangisi gazeteci, radyocu, televizyoncu der. Ya doktor, ya avukat, ya mühendis olmalıdır çocukları onların hayalinde. Sektörün albenisi yükseltilse neden bu meslekler için yetenekli çocukları yönlendirmesin aileler. Kahramanmaraş'ta hala bir iletişim fakültesinin olmaması sizce de bir eksik değil midir.
Devletimiz bir çok sektörü çeşitli yollarla destekliyor. Ve bu destekler sektörlerin hem kısa vadeli hem de uzun vadeli gelişimlerine yardımcı oluyor. Son dönemde otomotiv ve beyaz eşya sektörüne yapılan düzenlemeler ortada. STK'ların, belediyelerin, siyasilerin, bürokratların ve daha bir çok kurumunda bir önceki yazımda bahsettiğim çarkını döndürmeye çalışan medyaya maddi manevi destek olmaları gerekiyor. Zaten özel firmaların kapılarını defalarca reklam için çalan, ama almak istediği cevabı bir çok kereler alamayan medyanın, en azından yukarıda saydığımız otoriteler tarafından desteklenmesi özgür medyanın ayakta durabilmesi için gerekli bir icraat olarak görünüyor.
Medya çarkı döndükçe fikirlerin, düşüncelerin özgür kaldığını unutmamak gerekiyor....