Geçtiğimiz hafta boyunca bu sihirli kelimeler herkesin –özellikle de avukatların- Whatsapp durumlarında, Whatsapp gruplarında revaçtaydı; DASK ödemesi, 25 Kasım’dan önceki poliçelerde metrekare birim maliyeti 1508, güncel tarife 3016 … Bilgilendirmeler hem eksik hem de yanlış bazı ifadeler içeriyor. Vatandaşın eksik ve yanlış bilgilendirilmesi bazı mağduriyetlere, hak kayıplarına ve umut tüccarlığına yol açabiliyor. Bu meseleyi bir de benden dinleyin. Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi düzenlenirken poliçe bedeli, poliçenin düzenlendiği tarihteki metrekare birim maliyeti ile konutun yüz ölçümü çarpılarak hesaplanıyor. 25 Kasım 2022 tarihinden önce düzenlenen poliçelerde metrekare birim maliyeti 1508 olarak hesaplanıyordu. 25 Kasım 2022 tarihinde bu tarife güncellendi ve artık 3016 TL üzerinden hesaplanmaya başladı. DASK, ağır hasarlı konutlarda sigorta bedelini ödeyerek dosyayı kapatıyor. Hal böyle olunca 25 Kasım 2022 tarihinden önce düzenlenen poliçelerde sigortalılara 1508 TL üzerinden ödeme yapılmış oluyor.

                Bundan 5 ay önceki yazımda DASK’ın bu şekilde yaptığı ödemelerin hukuka aykırı olduğunu ve yeni tarife üzerinden ödeme yapması gerektiğini anlatmıştım. (https://www.marasmanset.com/dask-odemelerinin-yetersizligine-karsi-neler-yapilabilir) Sigorta hukukuna ilişkin mevzuatta; sigorta şirketinin, sigorta süresi içerisinde önemli bir gelişme olduğu takdirde bu gelişmeyi sigortalıya bildirme yükümlülüğü düzenlenmiştir. Buna ek olarak; DASK’a ilişkin mevzuatta da sigorta şirketinin sigortalıya yapacağı bildirimleri ıslak imzalı şekilde elden veya iadeli taahhütlü posta yoluyla yapması gerektiği, aksi takdirde bildirimin geçerli olmayacağı kural altına alınmıştır. Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde; DASK’ın 25 Kasım 2022 tarihli metrekare birim maliyeti güncellemesini sigortalılara usulüne uygun şekilde bildirmemesi gerekçesi ile 25 Kasım 2022 tarihinden önce düzenlenen poliçeler için de 3016 TL üzerinden ödeme yapılması gerektiği görüşümü köşe yazımda sizinle paylaşmıştım. Sigorta Tahkim Komisyonuna konuya ilişkin yapılan bir başvuruda komisyon, aynı gerekçelerle 3016 Tl üzerinden ödeme yapılması gerektiğine hükmetmiş, DASK’ın karara karşı itiraz etmesi üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu itirazı reddetmiştir. Miktar itibari ile dosya istinaf sınırı altında kaldığından istinafa götürülememiş ve tahkim komisyonunda kesinleşmiştir.

                Dosyanın kesinleşmesi ile birlikte herkes; bu haberi, sanki bu konuda adeta bir kanun çıkmış gibi paylaşmaya başladı. Tahkim komisyonun verdiği karar gerçeğin tescil edilmesi anlamına geliyor ancak İstinaf mahkemesinin ve Temyiz mahkemesinin önüne konuya ilişkin bir dava gitmediği için bu mahkemelerin hangi görüşte olacağı ve nasıl bir karar vereceği meçhul. Hal böyle olunca halen temkinli davranmak gerek. Ortada; Yargıtay’ın “25 Kasım 2022 tarihinden önceki poliçelerde 3016 Tl üzerinden ödeme yapılması gerektiği”ne dair bir kararı yok. O nedenle sigorta tahkim komisyonu tarafından verilen karar, bu konudaki bütün taleplerin karşılanacağı anlamına gelmiyor. Miktar itibari ile Temyize tabi olan bir dosya hakkında, 3016 Tl üzerinden ödeme yapılması gerektiği yönünde bir karar verildiğinde, DASK kararı önce istinafa, ardından da temyize götürecektir. İşte ancak bu durumda istinaf mahkemesinin ve temyiz mahkemesinin bu konuda ne düşündüğünü öğrenmiş olacağız.

                Konuya hukuki açıdan yaklaşıldığında, benim 6 aydır söylediğim gibi sigortalıya 3016 TL üzerinden ödeme yapılması gerekmektedir. Ancak bilindiği üzere DASK bir devlet kurumudur. Bu konudaki talepler yoğunlaştığında, DASK’ın ödeme yükü çok artacaktır, bu durumda DASK zor durumda kalacaktır. Türkiye’de bağımsız bir yargının olmadığını da düşündüğümüzde yarın bir gün belirli mercilerden mahkemelere bir ultimatom verilerek; DASK’ın ödeme yükünün arttırılmaması ve bu konudaki taleplerin reddedilmesi yönünde bir telkinde bulunulabilir.

                Ez cümle; size umut tacirliği yapan, verilen bir kararı sanki kanun hükmüymüş gibi size anlatarak duygularınızı istismar eden kişilere dikkatli yaklaşın. Konuya ilişkin paylaşım yapan her avukatı, konunun uzmanı olarak kabul etmeyin. Bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz avukatlarla çalışın. Bir avukat ile bu konu hakkında görüştüğünüzde; neden 3016 tl üzerinden ödeme yapılması gerektiği, bunun hukuki dayanağının ne olduğunu sorun. Eğer size cevap olarak doyurucu ve ikna edici bir açıklama yapmak yerine yalnızca konuya ilişkin emsal karar verildiğini söylüyorsa o avukatla çalışmayın. Zira artık akla karanın seçilemediği bir dönemdeyiz. Başta da söylediğim gibi; herkes sizi bilgilendiriyormuş gibi görünerek, Tahkim komisyonu tarafından verilen kararı kendi reklam aracı olarak kullanmakta ve bunu yaparken de yanlış, eksik bilgiler vermekte veya umut tacirliği niteliği taşıyan paylaşımlar yapmakta… Unutmayın, avukat sizi bulmaz. Siz avukatı bulursunuz.