Bir başladı, pir başladı maşallah! Ne zaman ki hükümetin pandemi tedbirleri kapsamında kongreler ertelenince, 2 Mart’tan bu yana kısıtlama alanının genişlemesi, diğer adıyla kalkmasıyla birlikte bir hareketlilik yaşandı, aylardır kongre bekleyen dernekler kongre yarışına girdi.
Yerel gazetelerimize baktım, bir sayfada neredeyse 10 tane dernek kongre ilanı.
Hepsi de yardım amaçlı. Eğitim, hizmet ve sosyal dayanışma amaçlı.
Maşallah yardımlaşmayı, hizmeti, dayanışmayı ne kadar da çok seviyor, ne kadar da çok özlemişiz ki, hepsi de ‘Allah, Allah!’ diyerek seçimlere hücuma geçtiler.
Bu derneklerin hepsi de kendini hayır işlerine adamışlar. Okurken insanın gözleri yaşarıyor!
*
Dernekler Masasına baksanız, sorsanız herhalde şehrimiz sınırları içerisinde faaliyet gösteren dernek sayısı bin’i geçer. Çoğuna tabela derneği diyeceğim de, ancak çoğunun tabelası bile yok. Bir odası, bir bürosu, bir mekanı bile…
Dernek var mı, var!
Başkanı var mı, var!
Faaliyeti var mı, işte o tartışılır!
Zamanında kurulmuş bir nedenle, şöyle kenarda dursun, bir gün gelir basamak olarak kullanmak için gerek olur diye düşünenler de çıkmadı değil. Kimileri dernekleri, oda’ları, sendikaları bir yerlere sıçramak için kurmuştur, başkan olmuştur.
Yani dernekler basamak olarak, sıçrama tahtası olarak görülmüş, kullanılmıştır. Bir de başkan’lık tutkusu, protokol sevdası, lateşbuh iltifatlar!
Kendilerine hayrı olmayanların, yönetiminde kim var kim yok bilmeyen, dernek tüzüklerinden bile bihaber yaşayanların kurdukları dernekler, bize göre Valilik Dernekler Masasınca denetimden geçirildikten sonra kapatılmalı, kapılarına kilit vurulmalı, dernek kirliliğinin önüne geçilmelidir.
*
Örnek veriyorum, yok da, Aslan Sevenler Derneği mesela. Başkanlarının, üyelerinin aslanla kaplanla alakaları yok, hayatında belgesel bile izlememiştir, ormanların kralı olduğundan habersiz iken, birçok derneğin kuruluş ve tüzükleri dışında hizmet verdiğini, faaliyet gösterdiğini bilmeyen yok bu ülkede.
Yaşadığım bir hadise idi, seneler önce, yazlık sinemaların olduğu dönemlerde, Uzunoluk civarında bir derneğin içine daldım. Amacım haber yapmaktı. Yine hayvanlar üzerine kurulmuştu. Kapısındaki tabelada öyle yazıyordu en azından.
İçerde kimse yok, arka bahçeye baktım, bir masa, etrafında 6 kişi, resmen kumar oynuyorlar. Birini çok yakından tanıyordum ve üst düzey bir bürokrattı. Paniklediler ve haliyle beni apar topar dışarı attılar. ‘Bir daha buraya uğrama! Yoksa!..’ diye de tehdit etmekten geri kalmadılar. O yoksa’nın anlamı belliydi.
Gitsem kesin ayağımı kıracaklar.
*
Pandemi sürecinde televizyonlarda az mı haberlerini izledik, ulusal gazetelerde az mı okuduk. Dernek çatısı altında kumar oynandığına az mı şahit olduk, duyduk!
Âlemlerin yapıldığı, kuruluş ve tüzük amaçları dışında faaliyet gösterdikleri. Tamamen art niyetli, tamamen tüzük, hukuk ve toplumsal ahlak dışı olanlar yazımızın konusu…
Ancak haklarını teslim etmek gerekirse, kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde, kuruluş amaçları doğrultusunda emek, hizmet veren dernekler yok değil, zaten onlar konumuz dışı, tenzih ettik!
*
Benim en çok merak ettiğim seçim Baro seçimi. Bin’e yakın üyesi var. Herhalde yakında onlar da seçim için kongre ilanı verirler yerel gazetelere. Baksanıza furya başladı çünkü.
Şimdilik 2 aday var. Bakalım ipi kim göğüsleyecek, Baro’nun yeni patronu kim olacak? Mevcut Başkan Av. Muhammed Burak Gül ile devam mı edilecek, yoksa bürosunu Elbistan’dan Kahramanmaraş’a taşıyan Av. Sinan Ölker mi..?
Yakında basın toplantısı düzenlerler nasıl olsa, niyetlerini öğreniriz!