Hani derler ya, karnının doymayacağını bildiğin halde, tanıdık tanımadık kim olursa olsun, insanların sofrasına oturmayacaksın!
Sol ayağın iyi değilse, solaçık oynamak gibi bir saçma ısrarı teknik adama yöneltmeyeceksin!
Yazıyorsan, okunduğunu sanıyorsan, oysa kimse seni takmıyor, tınlamıyor, yazılarından keyif almıyorsa, en çok okunan, en çok tıklanan benim demeyeceksin! Kendini kandırırsın ancak.
Avcılık yönün yoksa, hayatında bir serçe bile vurmayacak kadar beceriksiz isen, safariye katılmayacaksın! Yoksa keklik gibi avlanan siz olursunuz! Allah’ın kekliği…
Birini yenmeyi göze almış, devirmeyi kafana koymuş olsan da, yeterli tedbirin, yeterli silahın, yeterli malzemen, yeterli gücün ve desteğin yoksa arkanda, kimseye savaş açmayacaksın!
*
Devam edelim…
Karşındakini sinek gibi görüp, ‘yenerim, fark atarım, averaj sağlarım!’ deyip yedeklerle sahaya çıkmayacaksın, çıkarsan da aldığın sonucu katlanacaksın!
Cebinde paran yoksa, ona buna, ‘gelin size bir ziyafet çekelim, bugün bendensiniz!’ demeyecek, dediğinde de madara olacağını hesaba katacaksın!
Bilgi ve belge sahibi olmadan, kimliğini sözüm ona en üst seviyede tutup, ona buna kafa tutmayacaksın! Tutacaksan da elinde yeterli malzeme, done bulunduracaksın!
Yiyemeyeceğin yemeğin başına geçmeyeceksin!
Tahammüllü değilsen, sabretmesini bilmiyorsan, tevekkül sahibi de olamıyorsan, kimseye isyan etmeyeceksin!
*
Devam mı dediniz, peki…
Yazdığınız yazılar abuk sabuk ise, kimse okumuyor ise, kimse sizi ciddiye almıyor ise, tutarsız hareketleriniz, saçma sapan yazılarınız, kamuoyundaki notunuz sizi ele veriyor, insanlar sizden nefret ediyorsa ‘Bu şehirde en büyük benim, benden büyük yok!’ diye zırvalamayacaksın!
Birini devirmek için karar almış olabilirsiniz. Rakibiniz 100 kilo ise, siz de Somali’den gelmiş gibi tırıksanız, bırakın kolunuzu, parmağınızı oynatacak mecaliniz yoksa, devlerle savaşa girişmeyeceksiniz!
Rakibiniz siyasetçi olabilir. Bir yere aday da olabilirsiniz. Çünkü koltuk tatlı, koltuk ballı lokma tatlısı, koltuk hevesi vücudunuza yayım yayım yayılmış iken, sizi istemeyenler karşısında ısrarcı olmayacaksınız! Olmayacaksınız çünkü biletiniz kesileli çok olmuş!
*
Hadi yine devam diyelim…
Ülkenin neresinde olursanız olun, makamınız, etiketiniz, kimliğiniz ne olursa olsun, kumpasla geldiyseniz kumpasla gidersiniz. Ne ekiyorsa onu biçiyor insan. Siz, arpa ekenlerin buğday biçtiğine şahit oldunuz mu? Birilerine tezgâh kurduysanız, organize işler filmi gibi filmler çevirdiyseniz, onun bunun kucağına oturup koltuğu sağlamlaştırdığınıza inanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Çünkü keser dönüyor sap dönüyor, günü geldiğinde hesap dönüyor! Hayatın akışındaki değişmez kuralı bu.
Özetleyecek olursam, hele hele bir siyasetçi iseniz, koltuk delisi iseniz, koltuktan başka bir şey düşünmüyorsanız, geçmişte başkalarına yaptıklarını hatırlayıp, devrilmeyi göze almadan devirmeye kalkışmayacaksınız!
Güçlü değilsen, senden büyüklere kafa tutmayacaksın! Tutarsan bedelini öder, sonucuna katlanırsın!
Örnek arıyorsanız, yakın çevrenize bakın, yeter!
