Başlıkta gördüğünüz üzere, bugünkü yazımın konusu 3 isim.
Haftanın ilk günü sabahı. Acı haber tez duyulurmuş. Citroen otomotiv müdürü sevgili kardeşimiz Duran Genç’in, uzun zamandır yoğun bakımda yatan oğlu Ahmet Genç hayatını kaybetmişti. Baktım, sosyal medya Ahmet’in resimleri ve ölüm haberi ile dolup taşıyor.
Delikanlıyı tanımıyordum. Ama gençti, daha hayatının baharındaydı, hayata doyamamıştı. Lakin elim bir trafik kazası sonucu daha 16 yaşında iken pazartesi günü kara toprağa teslim ettik. Artık ebedi uykuda Ahmet. Cenazesine gitmiştim, hoca efendi şöyle diyordu, “Ölümü nefsimize sevdirmemiz lazım!”
Ölüm sevilir mi Hocam diyecektim, hocam derin bilgili, din ve diyanet konusunda uzman. Netice itibariyle bir gün hepimiz yolcuyuz. Kara toprak, ki vademiz dolduğunda, Azrail bizi çağırdığında bizim dille Şeyhadil son adresimiz. Zengin fakir, işçi patron dinlemiyor ecel. Vadesi gelen gidecek.
Ama genç ölümler hepimizi üzüyor, yaralıyor. Ne deyim, Allah Genç ailesine sabır versin, diyorum da, kolay değil. Duran arkadaşımıza başsağlığı diliyorum. Ahmet de nurlar içinde yatasın.
*
Aynı gün akşam… Hayat devam ediyor. KENT KULİSİ canlı yayınımda, başbaşa programımda canlı yayın konuğum, ulusal siyaset arenasına yeni katılan, liderliğini Muharrem İnce’nin yaptığı MEMLEKET PARTİSİ Kahramanmaraş kurucu il başkanı sayın Hilmi Emre Kazancı idi.
CHP kökenli bir aileden geliyordu. Dedesi merhum Rasim Şişman, babası merhum Necati Kazancı bu partinin il başkanlıklarını yapmışlardı senelerdir.
Ama kader onu seneler sonra bir başka partinin, iktidar parolası ile yola çıkan MEMLEKET PARTİSİ’nin kucağına itti. Bize göre bu parti için, kurucu il başkanlığı için ideal bir isimdi. Şaibesiz, tertemiz bir mazisi vardı çünkü.
Senelerdir tanıdığımız, düzgün siyasetine, seviyeli siyasetine güvendiğim, kefil olduğum değerli arkadaşım, kaldı ki senelerdir CHP çatısı altında siyaset yapmış, hatta birkaç kez bu partinin il başkanlığı ve milletvekili aday adaylığı girişimleri de olmuştu. Öyle ki, yaklaşık 18 gün önce yine canlı yayın konuğum olan CHP Genel Başkan Yardımcısı sayın Ali Öztunç da sevgili Kazancı için övgü dolu sözler söylemişti.
Nasip, kısmet değilmiş.
Sonra bir ara, ki hem de öyle böyle değil, uzun bir ara mola verdi siyasete. İnzivaya çekilmiş gibiydi. Belki de yorulmuş, belki de beklentilerine karşılık bulamamış olacak ki, baktık birden sayın Muharrem İnce’nin partisi saflarında yer aldı.
Sürpriz yaptı bize. Partinin Kahramanmaraş kurucu il başkanı sıfatıyla yeniden aramızdaydı. Canlı yayında sorularımıza içtenlikle cevap verdi, dersine çalışmış gibiydi, teklemedi, sektirmedi cümleleri dilinde, mola verdiği dönemlerde siyasetteki ustalığını geliştirmişti. O derece performans doluydu.
25 kişilik kurucular listesi, kendi ifadesiyle giydiği ateşten gömlekle çıktığı yolda başarılar diliyorum. Hayırlı olsun, yolu açık olsun!
*
Gelelim İzmir’deki MAR-DER’e… Bu derneğin başkanlığını yaklaşık 15 senedir başarı ile yürüten, o bölgeye giden siyasetçi, işadamı, sivil toplum kuruluşu, gazeteci veya kimliğinde Kahramanmaraş yazan her kim gittiyse İzmir’e, mutlaka Murat Özbilir’i bulmuş, dertleşmiş, varsa bir işini halletmişti.
Murat Özbilir bir gönül adamı. Kim gelirse gelsin kapısını, sofrasını açık tuttu. Yüreğini de…
Birçok gezilere, etkinliklere imzasını attı, mührünü vurdu. Şehrimizin Ege’deki temsilcisi, tanıtım elçisiydi adeta.
Duyduk ki MAR-DER İzmir Şubesi bayrak değiştirmiş. Sevgili Özbilir’den bayrağı teslim alan yine tanıdık isim, can dost sevgili Sefa Narlı bayrağı teslim aldığı yerden harekete devam kararı almıştı.
İsabetli bir tercihti Sefa Narlı. Sonra senelerdir de İzmir’de ticaretini sürdürüyordu.
Genç, enerji dolu, yüksek performansını hemşehrilerine adayan, yüreğini Kahramanmaraşlılara açan, gönlü zengin Sefa Narlı’ya hayırlı olsun derken, sevgili Murat Özbilir’e de geçmiş hizmetleri için teşekkür etmek boynumuzun borcu olmuştur.
Allah utandırmasın!