İşin ilginçliğine, garipliğine bakar mısınız, edebiyatın başkentinde, güya iki üniversitemiz var, birinde ‘Edebiyat fakültesi’ yok. övünüyoruz ya, bilmem şu kadar yazarımız, şairimiz var, gastronominin başkenti olma ötesinde, edebiyat yolumuz var, isimlerini tünellere verme ötesinde yazar ve şairlerimize olan buram buram vefa varken, evet iki koca üniversitemizde edebiyat fakültesinin olmayışı size neyi, neleri ve kimleri çağrıştırır!
Bu ne yaman çelişki, değil mi?
Ekinözü Cela’da doğup büyüyen, ünlenen Karakoç ailesinin ferdi olan Ambdürrahim Karakoç ile, seneler önce, Çocuk Bahçesi civarındaki BİNGÖL sinemasında, bir şiir gecesinde tanışmıştık. Mekanı cennet olsun. Bugün onun anısını oğlu Türk İslam Karakoç sürdürüyor, yaşatıyor, siyaseten…
Mekanı cennet olsun!
Ağabeyi Bahattin Karakoç’u da yakından tanıyan biriydim. Evine dahi gitmiş, kahvesini içmiştim. Oğlu sevgili Oğuz Karakoç götürmüştü birinde. Nur içinde yatsın!