“O ne demek!” dediniz, şaşırdınız, bir tuhaf oldunuz, hayret ettiniz, ne alaka dediniz, bir şekil aldınız değil mi? şaşırmayın, yazıyı okuyunca bana hak vereceksiniz.

O gün KENT KULİSİ canlı yayın programımda da sürekli eleştirmiştim. Hatta bir daha haber gönderilmemesi hususunda,  Elbistan Belediyesi Basın Müdürü Murat beyi (Balıkesir’den geldi) arayarak uyardım da. Basında çalışan senelerin emektarı Sedat’a yazacağım, “Bir daha haber göndermeyin kardeşim!” diyeceğim de, vatsap’tan mesaj yazamıyorsun, engellemişler. Sadece yöneticileri mesaj yazabilirmiş. Yani Elbistan dışındakiler basın ile irtibat kuramıyor, mesaj yazamıyor, haber gönderemiyor. Sedat’ın eli kolu bağlı sanki.

Neden, neyden çekiniyorlar, sakınıyorlar veya korkuyorlar ki, anlamadım.

*

Mesele şu…

Geçen hafta, bir işyerini ziyaretimde Elbistan Belediyesinin 12 Şubat’a dair özel gazetesini gördüm. Belediye kendi çıkartıyor. Onu da kültür bülteni adı altında ücretsiz dağıtıyorlarmış.

Olmadı, bari bir de ücret koysaydınız. Malum, basının kendine özgü masrafları var, reklam alır ucuza getirirdiniz.

2 yıl içinde ancak 4 sayı çıkartabilmişler. Demek ki bütçeleri buna anca yetmiş. Yani 6 ayda bir bülten, ya da gazete, her neyse…

Ücretsiz kültür bülteninin manşet haberi, bu bölgenin etkin siyasetçisi sayın Mahir Ünal’ın “İstiklal ilham verir!” haberi. Eyvallah ve amenna!

Manşet altında Başkan Mehmet Gürbüz’ün bültene ilişkin kısa açıklaması ve haberde ise ‘İstiklal ateşi Elbistan’da yandı’ denilmiş.

Ona da eyvallah!

*

Lakin logonun hemen sağında, irade-i milliye Arapça yazılı. Sayfayı çeviriyorsun, 12 Şubat milli mücadelesinde kahramanlık gösteren Elbistanlı milislerden söz edilmiş, isimsiz kahramanlar sıralanmış, Toğuzata’lar ve yüzbaşı Hacı Arslan Ağa’nın yaşamından kesitler aktarılmış, Maraş milli mücadelesinde Elbistan ve müdafaa-i hukuk cemiyeti tanıtılmış, üyelerinin yaşamından kesitler aktarılırken, doyurucu bir tarih özeti sunulmuş.

Buna da eyvallah!

*

Ancak…

Bültenin arka kapağına gelince, hem Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz’ün, hem de ilçe kaymakamı Özkan Demir’in 12 Şubat ruhuna ilişkin mesajları yer almış. Lakin isim ve ünvanların tepesinde Arapça yazı. Herhalde Elbistan’da yaşayan Suriyeli sayısı fazla ki, ‘Bülteni çıkarmışken onların da gönlü hoş olsun, onlar da bizim kim olduğumuzu öğrensinler!’ diye düşünmüş olmalılar ki, isim ve ünvanların bir de Arapçasını yazmayı uygun görmüşler.

Şehrimizde ve çevrede yaşayan, senelerdir içimizde barınan Suriyeliler Türkçeyi öğrenirken, başkan sanki bir Arap ülkesinin şehrinin yerel yöneticisi imiş gibi Arapça’ya da yer vermiş bülteninde.

*

Gazetelere bakıyorum, yorumlara göz atıyorum, insanları dinliyorum, Başkana olan tepki gırla.

Bir kere, havasından mı suyundan mı bilinmez, vatandaşlarla barışık olmadığına dair onlarca haber geliyor kulağımıza.

Usulsüzlükleri varsa, devletin müfettişleri var, Sayıştay denetçileri var. Onlar bulur, çıkarır, cezayı da keserler! Ancak bize ulaşan bilgiler kulağımıza fısıldananlar, ki iddialar doğruysa, hiç de hoş değil.

Hele şu son resmi plakalı araçların iptal edilerek sivil plaka istenmesi konusunda ne yapmaya çalışmış, onu kimse anlayamadı, bir anlam veremedi.

Yerelde kime benzemeye çalışıyorsa, kimin egosunu kopyalıyorsa, kimin aklı ile hareket ediyorsa anlamış değilim, başkan Gürbüz iyi sinyaller vermiyor.

*

Daha önce yanına gitmiştim, anlatmıştı, iyi ve yararlı hizmetlerden söz etmişti.

Mesela şu pavyonları ve kumarhaneleri yıkması, yok etmesi alkışlanacak hareket iken, o bölgeyi ıslah etmesi takdir görmüştü. Ben de bunu haberleştirmiş, köşe yazılarımda aferin demiştim.

Ama her zaman dediğim gibi, insanlar önce yoldan, köprüden, asfalttan önce gönüller dokunulmasını istiyor.

Madem partinin sloganı gönül belediyeciliği, gönüllerde taht kuramıyorsanız, gönüller inşa edemiyorsanız, gönüllerde yeriniz yoksa, lavantanız da, açtığınız yollar da, size bir şey kazandırmadı, kazandırmayacak!

Bülteni görünce… Neyse…

Bülteninizle bültenlenin, güle güle okuyun!

*

NOT: Seneler önce, Aksu Tv.deki programlarımda eski belediye başkanı Durmuş Küçük için, canlı yayınlarımda, “Elbistan büyük, Durmuş Küçük!” demiştim onlarca kez.

Şimdi de “Başkan Gürbüz ama hizmet, vatandaşla barışık olma hali zayıf, cılız!” diyorum.