İlmin ve Tecrübenin Işığında Hayatta Sürdürülebilir “Başarının Anahtarları” adlı kitabımda başarı ile görgü ve protokol kuralları arasındaki ilişkiye de yer verdim…
Şöyle düşünmekteyim: Hayatın her alanında görgü kurallarına göre davranılması bireyin kabul görmesini sağlayarak kişiyi başarılı kılacaktır. Aynı şekilde resmi görev sırasında teamül haline gelmiş kurallara dikkat edilmesi de önemlidir. Bu kurallara eski ifadesi ile “adabı muaşeret” veya “teşrifat” denilmektedir. Günümüzde bu kurallar sırasıyla sivil yaşamda “görgü kuralları” ve resmi ortamlarda ise “protokol” kuralları olarak adlandırılmaktadır.
Bu yazımda görgü kurallarına dikkat çekeceğim…
Adab-ı muaşeret…
Adab edebin çoğulu olup, usul ve yöntem anlamındadır.
Edep, diğer insanlarla ilişkilerinde sözle ve davranış olarak zarafet içerisinde ölçülü davranmaktır.
Muaşeret ise diğer insanlarla ilişki içinde bulunmaktır.
Adab-ı muaşeret uyulması gerekli ahlak, nezaket ve görgü kurallarıdır. Yani sosyal yaşayış bilgisi ve kurallarıdır.
Görgü kuralları hayatın tüm alanlarında geçerlidir. Evlilik hayatında, ebeveyn-evlat ilişkilerinde, öğretmen öğrenci arasında, komşulukta, farklı inanç mensupları ile ilişkilerde, amir-memur (ast-üst) arasındaki ilişkilerde, misafirlikte, davetlerde, temizlikte vs. tüm alanda önemlidir.
Bu ilişkilerde yanlışlık veya bir yetersizlik sonuçları itibariyle başarısızlığa zemin hazırlayacaktır.
Kültürümüzde çok sayıda genel kabul görmüş görgü kuralı vardır. Bunlar başta aile ortamı olmak üzere, okullarda, kışlalarda, iş hayatında öğrenilmektedir.
Kaldı ki görgü kuralların tamamının bir yazı izahı ile izah etmekte mümkün değildir. Bu yazıda güzel söz söyleme ile ilgili değerlendirmede bulunacağım. Diğer hususları bu konuda yazılmış eserlerden veya görgüsüne güvendiğiniz insanlardan öğrenmenizi öneririm…
Temel kurallar…
Öncelikle “hitap” konusunda özenli olunmalıdır: Karşıdaki kişilere “sen” diye değil “siz” diye “hitap” edilmeli; tanımadığımız kişilere “beyefendi” veya “hanımefendi” gibi ifadeler kullanılarak konuşmaya başlanılmalıdır… Bir kişinin ismini söylerken duruma göre ismin önüne sayın veya isimden sonra bey ifadelerine (Ör. Fahri Bey) yer vermek gerekir… Hemen akrabalık ifade eden hitaplardan kaçınılmalıdır…
İkinci husus, bir yerde konuşma yapılması gerektiğinde “süre ve içeriğe” dikkat edilmelidir: Konu çerçevesinde konuşulmalı ve muhatap kitlenin idrak durumu dikkate alınmalıdır.
Üçüncü bir hususta gerek dinleyici gerekse konuşmacı olunsun “zamanında” hazır olunmalıdır. Unutmayın sadece sizin zamanınız değerli değildir… Randevular içinde bu hususa dikkat edilmesi gerekir…
Güzelce Söylemek…
Diğer bir husus da günlük konuşmalarda “üsluba” özen gösterilmesidir:
İslam dininde insanlar arası ilişkilerde görgü kurallarına önem verilmiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de önemli bir kişisel özellik olan konuşmanın içeriği ve üslubu ile ilgili bazı ayetler şu şekildedir:
-“Kullarıma söyle (herkesle) en güzel şekilde konuşsunlar” (İsra 53).
-“O’na yumuşak bir söz söyleyin” (Taha, 44).
-“İnsanlara güzel söz söyleyin” (Bakara 83).
-“Allah (cc) zulme uğrayan hariç, çirkin sözün açıkça söylenmesini sevmez” (Nisa 148).
Kur’an-ı Kerim’deki bu ayetler başta konuşmanın içeriği olmak üzere söyleyişte üslubun güzel şekilde olmasını tavsiye etmektedir.
Bu üslubu Hz. Musa’nın kardeşini Firavuna gönderirken “O’na yumuşak bir söz söyleyin (Taha, 44) şeklindeki ayete de görmek mümkündür…
Aşırı gitmeyiniz…
Bu önerilen üslubu Müslümanım diyenlerin ne kadar içselleştirdiği üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.
Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 190. Ayette “Allah yolunda siz de savaşınız. Fakat aşırı gitmeyiniz. Çünkü Allah (cc) aşırı gidenleri sevmez” buyrulmuştur. Bundan dolayı savaşta bile kurallara uymak lazımdır. Kadınları, çocukları, din adamlarını vb öldürmek, ağaçları kesmek yasaklanmıştır…
Bu ilahi emirlere rağmen günümüzde dini yanlış yorumlayan, dini referans aldığını iddia eden bazı örgütlerce masum insanlar öldürülmektedir.
Güzel söz söyleme ve görgü kuralları ile ilgili bu ilahi emirler hayatta mutlaka dikkate alınmalıdır…
Son söz: Başarılı insanlar görgü kuralları sağlam olan toplumlardan çıkar…