Bugünlerde ülke olarak Koronavirüsü ile ilgili bir pandemi (salgın) yaşamaktayız. Birçok uzmanın açıklamalarını farklı iletişim kanalları vasıtası ile duymaktayız. Bu açıklamalar ile ilgili içerik analizi yapıldığında şu iki konuya yoğunlaşıldığı görülecektir: (1) Hastalığın belirtileri (semptomları) ve (2) hastalıktan korunma yolları.  Geçen haftaki yazımda bu konuya değinmiştim.

CoV-2’nin gelişmesi için hangi ortamın elverişli olduğunun bilinmesi hastalıkla mücadelede oldukça önemlidir.

 Ortam

T.C.  Anayasa’sında "Devlet ... elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır" (49. Madde) ifadesi vardır. Ekonomi ile ilgili vurgulanan ortamın virüs için ne olduğunun iyi anlaşılması gerekir.

Ortam (Vasat/çevre) bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü olarak açıklanmaktadır (TDK). Mecaz olarak bir canlının/topluluğunun yaşayışını etkileyen faktörlerin tamamıdır.

Türkçemizde “ortam yaratmak” (imkân sağlamak) diye bir deyim var.

Şimdi soralım: CoV-2’nin gelişmesi için hangi ortam daha elverişli? Hangi ortamın CoV-2’nin gelişmesine elverişli olduğunu bilmeden gelişmesini ve yayılmasını önlemek mümkünmü?

“Sebzecilik Temel Bilgiler, Muhafaza ve Yetiştiricilik” kitabımda ekolojinin bitki (bitki patojenleri) gelişmesine etkisini ayrı bir bölüm olarak incelemiştim.

CoV-2 hakkında yazılmış bilimsel makalelerden ve dahi kitabımdaki genel bilgilerden yararlanarak hangi ortamın CoV-2’nin gelişmesine uygun ortam oluşturacağını sizlerle paylaşacağım.

Sıcaklık ve nem

Bir organizmanın gelişmesine etkili olan çevresel faktörler önemlileri şunlardır: Sıcaklık ve nispi nem, ışık, rüzgar ve substrate (altlık/yüzey/toprak)

Hong Kong üniversitesinden K.H Chan öncülüğünde bir grup bilim insanı (bk. ) “Sıcaklık ve Nispi Nemin SARS Coronavirüsünün Canlılığı Üzerine Etkileri” başlıklı bir araştırma makalesi yayımlamışlardır. Araştırmada virüsün farklı sıcaklık (38 ° C, 33 ° C, 28 °C) ve nispi nemde (>% 95, % 80-89 ve % 40-50)  canlılığı incelenmiştir. Araştırma sonunda, virüsün canlılığını yüksek sıcaklıkta (38 °C) ve yüksek bağıl nemde (>% 95) hızla kaybettiği tespit edilmiştir.  Makalede yer verilen virüs canlılığı ile sıcaklık ilişkisi grafiği aşağıda sunulmuştur.

Araştırmada virüsün 22-25 °C sıcaklıklarda ve %40-50 bağıl nemde (yani tipik klimalı ortamlarda) 5 gün boyunca (deney için en uzun süre) canlılığını korudu belirlenmiştir.

Mevsim ve Bölge

Araştırıcılar Koronavirüsünün ilkbahar ve subtropikal alanda (Hong Kong gibi)  canlılığını daha iyi koruduğunu belirtmektedir. Araştırıcılar bazı Asya ülkelerinin (Malezya, Endonezya veya Tayland gibi) neden önemli SARS salgınlarına sahip olmadığını yüksek sıcaklık ve yüksek bağıl nemli ortama sahip tropik bölgede olmaları ile açıklamışlardır.

Bu verileri dikkate alarak Ülkemizde de bahar ve yaz aylarında sıcaklıkların artması ile virüsün gelişmesinin yavaşlaması beklenilmelidir.

Türkiye’de uzun yılların ortalamasına göre nisan ayında sonra 35-40 °C maksimum sıcaklıklar gözlemlenmeye başlanılmaktadır. Örneğin Kahramanmaraş ilinde aylık ortalama maksimum sıcaklık Marta:15.9, Nisanda: 21.2 Mayısta: 26.7 Haziranda: 31.9, Temmuz-Ağustosta: 35.9 °C’dir. Bu ilimizde aylık ortalama sıcaklık ise Marta: 10.7, Nisanda: 15.5 Mayısta: 20.3 Haziranda: 25.2, Temmuz Ağustosta: 28.4 °C’dir. Bu durum Cov-2 pandemisinin başladığı mart başında itibaren sıcaklığın düzenli artacağını göstermektedir.

Bu durum ve Türkiye’nin yürüttüğü epidemi yönetimi dikkate alındığında Milletimiz en az hasarla bu salgını –inşallah- atlatacaktır.

Son söz: Yanlış bilgi; korku ve başarısızlık kaynağıdır.