Son günlerde Futbol Federasyonu ile Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim arasında hiç de hoş olmayan gerginlikler yaşanıyor.
Tam da Dünya Kupası Eleme Grubu Maçları öncesi bu hadisenin yaşanması daha da acı verici...
02 Eylül'de Ukrayna-Türkiye, 05 Eylül'de Türkiye-Hırvatistan, 06 Ekim'de, Türkiye-İzlanda 09 Ekim'de Finlandiya-Türkiye maçları var.
Kebapçı kavgası ile başlayıp,Terim’in görevden ayrılması devam eden olaylar zincirinin bugünlerde yaşanan kırıcı polemiklere yol açması Türk futboluna zarar veriyor.
Ayrıca tarafların birbirlerini suçlaması kimseye yarar getirmez.Aksine önce Türk futbolunu sonra Terim ve Yıldırımören’in kariyerlerini lekeler.
Fatih Hoca, gerek futbolculuğu gerek Galatasaray ve Milli Takım Teknik Direktörlük başarılarıyla Türk halkının gönlünde taht kurmuş bir ekol...Yıldız oyuncularımız Arda ve Emre onun eseri...
Galatasaray’a kazandırdığı UEFA ve Süper Kupa; Türk Futbol Tarihine altın harflerle yazıldı.Milli takıma katkıları nasıl unutulur.
Gelelim görevden ayrılma hikayesine...Temsil ettiği makam ve kariyerini ayaklar altına alarak bir kebapçıya yaptığı baskın, kamu vicdanınını zedeledi.
Milli Takımlar Futbol Direktörü ünvanı taşıyan birine hiç yakışmadı,
Bir de görev süresi dolmadan ayrılmanın faturası var... Federasyonun ödeyeceği 3,5 milyon avro tazminatı söylentileri toplum vicdanında derin yaralar açıyor.
Dünya Kupası Elemeleri öncesi ,Arda ile yaşanan prim tartışmalarından sonra bir de Fatih Hoca’nın tazminat polemiklerini yaşamak istemiyoruz.
Şimdi Dünya Kupasına odaklanalım... Her şey Milli Takım için...