Adam kıtlığı…
Eskiden sık kullanılan günümüzde sınırlı olarak kullandığımız “kaht-ı rical” diye bir kavram vardı. Yani “adam kıtlığı”, “adam yokluğu” demektir. Bununla devletin başına ve diğer önemli makamlara geçenlerin kalitesindeki ve liyakatindeki düşüşü, ciddî devlet adamının ve idarecinin yokluğunu anlatılmak istenmektedir…
Bu adam yokluğu hikâyesi beni hep düşündürmüştür… Gerçekten adam kıtlığı mı vardır? Bu soruya ilk cevabım “Çok emin değilim!” şeklindedir… İkinci verebileceğim cevap ise bir sorudur: “Mevcut insan kaynaklarının nitelik ve niceliklerini gösteren bir liste (envanter) derlenmiş midir?
Ben ikinci cevabı tercih etmekteyim. Adam kıtlığı sorununda en önemli eksiklik, mevcut insan kaynaklarının özelliklerini gösteren bir envanter çalışmasının yapıl(a)mamış olmasıdır...
Konumuz bu sorunu tartışmadan ziyade Kahramanmaraşlı insan kaynaklarının günışığına çıkartmak veya kamuoyuna tanıtmaktır…
Bugünkü yazımdan başlayarak belirlediğimiz veya tarafıma ulaşan bilgiler ( yazabilirsiniz) ışığında Kahramanmaraşlı insan kaynaklarını sizlere tanıtmaya çalışacağım…
Bugün bu yazıların ilkine saygın bir bilim insanı Sayın Prof.Dr. Derviş Karaboğa ile başlayacağım...
Yapay Zekâ Uzmanı Prof. Dr. Derviş Karaboğa
Köyden bilime…
Derviş Karaboğa, Kahramanmaraş’ın Bertiz Budaklı köyü İdrisler obasında dünyaya geldi. İlkokula Kılağlı köyündeki okulda başladı ve ailesinin 1969’da şehir merkezine taşınmasıyla 12 Şubat İlkokulu’na devam etti. Kahramanmaraş’ta orta ve lise (Endüstri Meslek) 1979 yılında tamamladı… Bundan sonra gurbette yılları ve üniversite eğitimi başladı…
Günümüzde Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi olarak bilinen fakat o yıllarda “Kayseri Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde” eğitimine devam etti ve 1983’de mühendis unvanına sahip oldu…
Aynı yıl araştırma görevlisi olarak bilim dünyasına katıldı. İTÜ’de 1985-1988 arasında yüksek lisans eğitimini yaptı. Doktora eğitimi için 1990 yılı başında İngiltere’ye gitti…
Yapay zekâ çalışmaları…
Doktorasını Türkiye için yeni bir bilim alan olan “yapay zekâ” konusunda yaptı. Özellikle, “insanların bilgisini kullanarak muhakeme yapması ve cevap üretmesi” olayını modelleyen “bulanık sistem yaklaşımı” ve bu sistemlerin “evrimsel hesaplama” yöntemleriyle tasarlanması üzerine çalıştı. Doktora çalışmaları esnasındaki başarısından dolayı İngiliz Devleti’nden 2 yıl ORS bursu aldı.
Türkiye’ye 1994 yılında döndü… 1994 yılında Yrd.Doç., 1999 yılında Doçent ve 2004 yılında da Profesör oldu...
Yapay Arı Kolonisi…
Türkiye’ye döndükten sonrada yapay zekâ alanında araştırmalarına ve bilimsel çalışmalarına devam etti. 2002 yılından itibaren bal arılarının yaşamı ile ilgilenmeye başladı. Bu çalışmalarında “arıların zengin yiyecek kaynaklarını bulması ve bal yapması” üzerine yoğunlaştı.
Bu araştırmalardan ilk sonuçları 2005 yılında elde etti: Bal arılarının “zeki yiyecek arama davranışını” modelleyerek tasarım problemlerinin çözümü için yeni bir yapay zekâ tasarım yaklaşımını geliştirdi. Bu tasarıma “Yapay Arı Kolonisi” (Artificial Bee Colony-ABC) ismini verdi… Bu yeni yaklaşımı tüm dünyada kabul gördü ve farklı alanlarda yüzlerce farklı problemin çözümü için kullanılmaya başlandı…
Dünya bilim adamı ansiklopedisi Scholarpedia tarafından Türkiye’den davet edilerek basılan ilk makale 2010 yılında yayınlanan ABC’yi tanıtan makale oldu. Bilimsel makaleler yanında “Intelligent Optimization Techniques“ isimli yabancı dilde ve “Yapay Zeka Optimizasyon Algoritmaları” isimli Türkçe bir kitabı yayımlandı...
Başarılı çalışmaları nedeniyle 2011 yılında Kayseri’de “yılın akademisyeni” seçildi. Thomson Reuters tarafından dünyada sosyal ve fen bilim alanlarından yaklaşık 3.500 bilim insanının girebildiği ve Türkiye’den ise sadece 10 bilim insanın dâhil olabildiği “Dünyanın en etkili bilim insanları” 2016 ve 2017 yıllarındaki listesine yer aldı... Dünya Türk bilim insanlarının değerlendirilmesiyle oluşturulan “Turkish Time Dergisi”nin 2017 yılında yayınladığı “Bilime Yön Veren 100 Türk” listesinde yer aldı. Son olarak da 2017’de fen bilimleri alanında “M. Akif Ersoy Bilim Ödülü’ne layık görüldü.
İşte böyle sayın okurlarım Kahramanmaraşlı bir bilim insanının başarı öyküsü bu şekilde…
Yeni isimlerle bu konuya devam etmek temennisiyle…