Diyorum ki ne için yaşıyoruz? Sizde sorar mısınız bu soruyu sık sık? 1 ev 1 araba alıp oturmak için mi? Bana bunların hepsi boş ve anlamsız geriyor. Hayatın akışı için araç olan para artık hayatın amacı olunca yaratanı anlamaya çalışmak bile zengin işi. Düşünmek, etrafı görmek, doğal güzellikleri, temiz havayı rahatça koklamak bile ne yazık herkesin hakkı değil.
Öyle şey mi olur derseniz düşünmenizi istediğim tek şey kazancınız ve piknik sayınızı karşılaştırın. Piknik işin en basit kısmı bir iki meyve alıp yeşillikte uzanmak ama bu bile haftanın 6 günü çalışıp kira, yeme-içme, faturalar derken bir izin günüm var ev temizliği yaparım diyen insanlara dönüşen bizler için lüks kaçamak. Şehirden uzakta inziva süreniz artarsa Allah neler yaratmış doğa, deniz, orman ne güzel demenin maliyeti çalışmadığınız zaman ve elde etmeniz gereken paradan uzaklaşmak bundan uzaklaşmak ise yeme-içme, kiranın ödeme zorluğu olarak yüzümüze çarpıyor. Fakirsen kredi ile ev alır gibi kirada yaşayıp şükür etmen gerek peki asıl mesele bu mu? Hayır, ası mesele gelir adaletsizliği ramazanda zenginler fakirlere zekât verir değil mi sebep aslında bir yerde zenginden alıp fakire vermek ama ne yazık şuan sistemsel olarak fakirden alınıp daha zengine veriliyor. Umarım bir gün ekonomik ve sosyal adaletin hâkim olduğu, insanın en üstün değil de aslında yaratılmışlar içinde aklı sebebi ile en sorumlu ve en dikkat etmesi gereken olduğunu anlarız. Karşımızda canlı, cansıza saygı ve sevgi duyarız yunus emreden, Mevlana’dan, pir sultandan laf olsun diye değil biz olduğumuz için bahsederiz. Yanlışa, hırsıza, zalime dur deme cesareti olan mazluma, mağdura, muhtaca ise şefkat ile ben demeden verebilen insanlar oluruz.