Gelin isterseniz önce ‘lojistik merkez’ nedir onu yazalım, maraza çıkmasın, sonra neden bu meseleye balıklama daldığımı anlatırım.

Lojistik, aslında askeri bir terim. Askerlikle ilgili çalışmaları bir araya getiren unsur. Bunu geçiyorum.

Lojistik merkezinin anlamı şu; Hem ulusal, hem de uluslararası düzeydeki nakliye, lojistik eşya dağıtımı ile ilgili tüm faaliyetlerin muhtelif işleticiler tarafından yürütüldüğü belirli bir bölgeyi tanımlar…

Bugün Türkoğlu ilçemizde Lojistik Merkez var. İyi niyetle, üstelik de merkezi bir noktada kurulmuş olması, bu konudaki isabetliliği de öne çıkartıyordu. Sanıyorum bir önceki dönem Belediye Başkanı Mustafa Taşhan döneminde devreye girdi, şimdi sevgili Osman Okumuş Başkanımın uhdesinde ve kontrolünde.

Ama öylece duruyor. İşlevsiz, hareketsiz, durağan ve atıl…

*

Tarım kentinden sanayi kentine doğru evrilen ve yön alan Kahramanmaraş, sanayide atılım gerçekleştirip, ihracatta hatırı sayılır bir rakama ulaşınca, lojistik merkezler önem kazandı. Lojistik ve taşımacılık şirketleri ile ilgili resmi ve özel kurumların içinde yer aldığı, her türlü taşımacılık moduna etkin bağlantıları olan, depolama, bakım-onarım, yükleme-boşaltma, elleçleme, (malzeme depo yönetimi) tartı, yük bölme-birleştirme, paketleme ve benzeri faaliyetleri bünyesinde barındıran ve imkânları olan lojistik merkezimiz, üzülerek ifade etmek gerekirse, sahibini arayan madalya gibi.

*

Vakti zamanında, iyi niyetli hayata geçirilmiş, sanayinin gelişmesinde, kentin ekonomik anlamda büyümesine, ihracatın artış göstermesinde önemli bir unsur iken, bugün sadece bir-iki büyük işletme dışında bu merkezi kullananın olmadığını derin bir üzüntü içinde öğreniyoruz.

Üstelik de seneler önce, en verimli araziler üzerine kurulmuştu.

Madem etkin şekilde kullanılmayacaktı, niye yapıldı?

Bugüne kadar bu merkez için ne kadar harcandı?

Yazık!

Lojistik Merkez’de neler oluyor demek istemiyorum, bunu bize anlatacak olanın Türkoğlu Belediye Başkanı, geldiği günden beri sadece Başkanı olduğu ilçeyi değil, bağlı olduğu (eski belde Beyoğlu ve Şekeroba dahil) ayağa kaldıran, ilçenin kaderini ve çehresini değiştiren, sosyal ve teknik belediyecilikte gerçek anlamda belediyeciliğin kitabını yazan, filmini çeken  sayın Osman Okumuş olduğunu, olacağını bildiğim için sözü ona bırakıyorum.