Bazen kendimi bu kavramla isimlendiriyorum. Her ne kadar birine ‘kaldırım mühendisi’ derseniz bozulur, sizden kaçar, canı sıkılır, bunu hakaret olarak kabul eder ki, onurunun kırıldığını, horlandığını düşünür.

Biliyorsunuz, kaldırım mühendisi ifadesi, özellikle işsiz güçsüz, avare, bir mesleği olmayan, boş zamanını kaldırımları arşınlamakla geçirenler için sıkça kullanılır.

Şu sıralar ben de yapıyorum. Okuyup mühendis olamadık ama okumadan kaldırım mühendisliği diplomasını aldım, cebime koydum bile!!

*

Kaldırım ve kaldırım mühendisliği yabana atılmamalı.

Medeni dünyada kaldırımlar medeniyet göstergesidir ve kaldırım mühendisliği de çok ciddi bir iştir. İnşaat mühendisliğinin önemli dallarından biri olarak da yorumlayabilirsiniz.

Hafife almayın yani.

*

Bundan galiba 8 sene önceydi, Aksu Televizyonunda, canlı yayında, bir belediye başkanına ‘”Sizin için kaldırım M. diyorlar, ne dersiniz?” diye sorduğumda, muhatabım bozulmuş olsa da alicenaplık gösterdi, sadece gülümsemekle yetindi, kendince verdiği cevap beni tatmin etti mi etmedi mi hatırlamıyorum da, o arkadaşımızı, o başkanımızı üzdüğüm, kalbini kırdığım için sonradan pişman olmuştum ama iş işten geçmişti.

Ne küstü, ne gönül koydu, ne mesafe… Şimdikilere gözünün üstünde kaş’ın var da denmiyor! Derseniz… Kara listedesiniz!

Neyse… O canlı yayın sonrası, kendisine ‘kaldırım M’ dediğim kişi ile Mağralı’daki Menekşe Paça’ya gidip, Remzi Ustamızın ellerinden çıkan nefis paça içmiştik birlikte. Arkadaşlarla… Fotosu duvarda asılı durur hâlâ…

Lakin itiraf ediyorum, o başkanımızı kırdığım için pişmanlık duysam da, bugün kendisinden özür diliyorum.

*

Bir belediye başkanı düşünün, işe ilk başladığında kilit parke ile yola çıkarlar. Bir müddet döşedikleri kilit parkelerin kalitesinden miktarından söz ederler, bunu siyasi malzeme yaparak övünür dururlar.

Sonra da kaldırımları değiştirirler. Dedik ya, kaldırımlar medeniyetin ölçüsü, arkadaşlarımız da medeni insanlar oldukları için, daha geçen sene, kendisinden önce bu işi yapan arkadaşının döşediği kilit parkeleri, kaldırımları değiştirir, vatandaş da bunu büyük bir icraat olarak algılar, görür ve aferin çeker.

İlk iki seneleri kilit parke ve kaldırım değiştirmekle geçer, sonra daha büyük ve daha ciddi projeler üretmenin vakti geldiğini düşünerek başka işlere bakarlar.

*

Özetleyecek olursam, kaldırım meselesini çözmezseniz, bu şehirde hiç bir problemi, meseleyi çözemezsiniz.

Ve…

Siz siz olun, biri size ‘kaldırım mühendisi’ diyorsa alınmayın, gücenmeyin, küsmeyin! Araya mesafe koymayın, gönül de…

Bana mesela…

Mesleğimle gurur duyuyorum.

Yalnız yediğiniz meyvenin kabuğunu, çitlediğiniz çekirdeğin kabuğunu, içtiğiniz sigaranın izmaritini, seyir halinde iken aracın küllüğünü, attığınız ot’un artığını kaldırıma atmayın, tükürmeyin, balgam boca etmeyin!

Çok iğrenç görünüyorsunuz!