Bugünlerde mütaahitlerin ağzını bıçak açmıyor.Türk ekonomisinin lokomotifi ‘inşaat sektörü’ zor durumda...Deyim yerindeyse can çekişiyor.
İnşaat sektörü 1.9 milyon kişiye iş sağlıyor... 170’den fazla mesleğe doğrudan ve dolaylı olarak etkisi ve katkısı var.
Sonuçta kapıdaki kriz herkesi etkiler.
Son günlerde yaşanan döviz kurlarındaki anormal artış özellikle demir ve beton maliyetlerini etkiledi
İnşaat sektöründe maliyetlerin % 20’sini demir oluşturuyor.
Düşünün; gıda için için buğday ne ise inşaat için demir ve beton odur.
Demir ve beton fiyatlarına baktığımızda artışlar dudak uçuklatıyor.2016 yılında demirin tonu 1300 lira...2017 yılında 2500 lira ...Bugünlerde ise 3950 lira.
Betonun metre küpü 2016 yılında 100 lira...2017 yılında 120 lira...Dün itibariyle ise 160 lira...
Genel maliyet iki yıl içinde yüzde 200 arttı.Buna karşı daire satışları 2016 yılıyla aynı seyrediyor.
Bu karanlık tabloya bakınca,insanın aklına bu nereye kadar gider sorusu geliyor.Özellikle topraktan daire satanlara Allah yardım etsin.’Evdeki hesap çarşıya uymaz’ hesabı olan dürüst iş adamlarına oluyor.
Burada bir parantez açmak istiyorum...Mesleki donanım ve ekonomik yeterliliği olmayan insanların mütaahitliğe soyunmalarına artık dur denmeli...Maliyetlerin altında daire satarak insanları aldatıp sonra ortadan yok olan vakalarla her gün karşılaşıyoruz.Daha çok kişinin canı yanmadan bir an önce yaptırımlar uygulanmalı ...
İşini dürüst yapan mütaahitlerin çeşitli çözüm önerileri var...Devletten özellikle demir fiyatlarındaki artışı sübvanse etmesi için KDV indirimi ile spekülatif ve olağan dışı durumlarda fiyatları dengeli hale getirmesini bekliyorlar.
Ekonomimizin büyümesi için bu sektörün güçlü hale gelmesi gerekiyor.
Konut kredilerinin düşürülmesi olumlu bir adım oldu. Çiftçiye verilen desteğin farklı bir uygulaması inşaat sektörüne de verilebilir.
Sırada inşaat maliyetlerine neşter atılmasının tam zamanıdır diye düşünüyorum....Fahiş zamları sadece dolara endekslemek akıllıca olmasa gerek.Sonuçta inşaat girdilerinin önemli bir kısmı ülkemizde üretiliyor.Sadece plastik ve alimunyumun ham maddesi yurt dışından geliyor.
Ekonominin patronları bir an önce kolları sıvamalı...Yoksa çok daha üzücü sonuçlarla karşılanması içten bile değil.
Bir mütaahit dostumun bir sözü acı gerçeği çok güzel özetliyor.’Mütaahitler kaçıyor sonra halk ağlıyor.’