Yeni bir başlangıç olsun, lige bu sefer daha iyi başlayalım dedik,
Ama maalesef, isteğimizi tam gerçekleştiremedik,
Hatta keşke lige ara verilmeseydi diye aklımızdan geçirdik,
Rakibimizi mutlaka ama mutlaka bir şekilde, yenmeliydik,
Ama olmadı, maç sonunda skor olarak beraberdik,
Kaybetmeyi unutup, puan alma istikrarında ise hemfikirdik…
*****
Ligde ilk devre bizim için hem “oyun” hem “skorlar” anlamında çok kötü geçti,
Son üç maçta alınan puanlar, bizi tekrar ayağa dikmişti,
Lige tutunabilmek için “takviyeler” yapılmalıydı,
Transfer yapabilmek için ekonomik yapı çok çok iyi olmalıydı,
“Ara transfer” borsası, risklerin yuva yaptığı yerdi,
Turfanda meyve, sebze almaya benzer,
Hem “kilosu” çok pahalı, hem de “tadının bozuk” çıkma olasılığı yüksektir,
Kiralık transfer dönemi: sorunlu futbolcuların, aklanma vaktidir,
Arıza olmaları ve arıza çıkarma, “kısa devre” yapma ihtimalleri yüksektir,
Faydalı oldukları da “nadiren” görülmüştür,
Genelde taraftar ve kulüpler için “psikolojik” bir tatmindir,
Kimse iyi futbolcusunu satıp, parmağını gözüne sokmaz,
O yüzden beklentilerin yüksek olması “abesle iştigaldir”,
İsimli ve iyi futbolcuları para ile almak ise oldukça maliyetlidir…
*****
Ben her zaman şuna inanırım,
Futbolcuların “sözlerine” değil “gözlerine” bakacaksın
Maçın skorunun fotosu, maçın ilk dakikalarında belli olur,
Son üç maçın aksine “isteksiz” bir hava kokuyordu,
Futbolcuların “ruhları” da değişmişti, “mevsimlerin” değiştiği gibi,
Sanki ilk devredeki ruh hallerini özlemişlerdi,
İsteksiz, coşkusuz bir oyun vardı, belki de maçın stresi ağırdı,
Ama bu takım, bu rakibi bu sahada çok rahat boğmalıydı,
Yeni transferler Okan ve Mert’in kötü oynamalarına, Eser’ de eşlik etti,
“Cemal” ise bu takıma ara transferde aranan kandı,
Saha da “Devrim” ve “Ramazanla” birlikte en iyi oynayandı,
Bir var bir yok, muamma adam Yakup Ramazan Zorlu,
Sakatlığı iyileşmeyen, kendine yeni sakatlıklar icat eden, “mucit adam”,
Ya çık sahaya oyna, ya da sana güvenen insanları kandırıp, oyalama…
“Puan savaşında” tabanca tutukluk yapmamalı, acil santrafor alınmalı,
“Timur” ise bu takımın santraforu asla olmamalı…
*****
Pozitif, tutkulu ve oyuna katılan bir taraftara sahibiz,
“Birlikten” kuvvet doğar dedik,
“Tek yürek, tek ses, tek nefes” olalım istedik, birleştik,
Düşüncede, teorik olarak “bir” olmayı kabul ettik,
Ancak “pratikte”, saha uygulamasında aynı etkiyi elde edemedik,
Taraftarın saha içine etkisi, bu şekilde azalmıştır,
Sahanın tümüne hâkim olmak ve maça etki yapmak adına,
“Tek noktadan” ziyade birkaç yerden ve karşılıklı tezahürata ihtiyaç vardır,
Taraftarlar derneği olarak bu soruna “acil çözüm” bulunmalıdır,
Hakem ve rakibi “tedirgin ve titreten” taraftarın bu desteğine
Aşırı derecede ihtiyaç bulunmaktadır…
*****