Geçen yürüyüş yaptığım caddeden geçerken dikkatli bakınca gözlenen bir değişiklik olduğunu fark ettim… Bu değişiklik Kırık Cam Teorisi’ni aklıma getirdi! Geçen yıl bu yerin fotoğrafını çekmiş ve bir de yazı yazmıştım bu köşede… Bir yıl olmuştu…

Önce kırık cam teorisini bir hatırlayalı:

Kırık Cam Teorisi

Kırık Cam Teorisi ABD'li suç psikoloğu Philip Zimbardo'nun yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmiş... Zimbardo ile iki öğrencisi, deney amacıyla sağlam bir otomobili bir yere park ederek gözlemlemeye başlamışlar. Bir hafta kimse dokunmamış… Sonra çekiçle kelebek camını kırmışlar. Bundan sonra o otomobil yağmalanmış ve kullanılmaz hale gelmiş. "Demek ki" diyor Zimbardo, "İlk camın kırılmasına, ya da çevreyi kirleten ilk çöpe, ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz."

Suçlarla mücadeleyi nasıl başardın" sorusuna New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin cevabı da şöyle olmuştu: "Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırılsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın; o çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım. Çevreden tepki gelmez ve cam hemen tamir edilmezse, oradan geçenler o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor.”

İkinci olarak caddenin durumunu hatırlayalım:

Suçlu kim?

Geçen yıl (26.12.2017) “Suçlu Kim?” başlıklı bir yazı kaleme almıştım… (bk. http://www.marasmanset.com/suclu-kim-makale,1596.html)... Bu yazıda özetle şunları anlatmıştım:

“Sizlerle bir manzarayı paylaşacağım. Bir orta öğretim okulunun (lise) bahçesinin giriş kapısına 40-50 m uzaklıkta yer alan dış köşesindeki manzara şu şekilde: Okulun bu dış köşesine belediye tarafından çöp kutusu konulmuş. Ama çöp tenekesinden etrafında ve 50-60 metre uzaklığa kadar içilmiş ayran kutuları, poşetler vs. atılmış durumda…

Muhtemelen bu çöpleri atanlar öğrencilerdir. Çöplerin fastfood (dürüm vb) ambalajı olması öğrencilerin attığı düşüncesini güçlendiriyor. Evlerine gitmeyen öğrenciler öğle arasında burada paketlerin içlerini yiyip, atıklarını çöp kutusuna atmadan yerlere atıyorlar…

Üstelik çöp kutusunun üzerinde “Lütfen çöpleri içerisine atın” yazıyor… Asıl ilginç olan bu görüntünün okulun çevresinde olmasıdır... Okulun şehrin merkezinde olması en azında burada eğitim gören gençlerin şehir kültüründe yetişmiş olması beklentisini artırıyor…”

Şimdi bu önceki yazı kapsamında çektiğim fotoğrafa bakın (Foto 1). Sonrada 15 Aralık 2018’de çektiğim fotoğrafa (Foto 2) bakın lütfen…

Kehanetin Gerçekleşmesi…

Bu caddede 1 yıl içerinde önemli değişiklikler olmuş: a)-Yerlerdeki çöpler yok, b)-Kaldırım yapılmış, c)-Caddenin başındaki bina fiziksel olarak gerçekleşmesi tamamlanmak üzere…

Burada çöpler neden yok oldu?

Bu soruya üç şekilde cevap verebiliriz…

a)- Benim yazım caddedeki değişime neden oldu

b)-Kullanıcıların farkındalığı/bilinci arttı

c)- Kaldırım ve binanın yapılması etkili olmuştur

d)- Hepsi

Sayın okuyucularım siz seçenekler üzerine düşünerek yorumlarınızı yazabilirsiniz.  Ama ben Giuliani'nin son cümlesindeki uyarı (tepki), tamir (ıslah) ve otorite (kamu hizmet ve kontrolü) kavramları önemsiyorum. Kırık Cam Teorisin bu caddede gerçekleşmişti…

Sorumluk bilinci

Elbette büyük de olsa küçük de olsa her kusurun (suçun) birinci derece faili onu yapandır… Sorunun temeline inmeye çalıştığımızda veya çözüm için uzun uzun araştırmalar yaptığımızda önemli kurum çıkacaktır: Aile, eğitim, din ve siyaset.

Şehirde yaşamak bir sorumluluk bilinci gerektirir. Daha önce “Şehir Kültürü ve 46 Altın Anahtar” başlıklı bir yazımda konuya dikkat çekmiştim. (bk. http://www.marasmanset.com/ http://www.marasmanset.com/sehir-kulturu-ve-46-altin-anahtar-makale,1308.html).

Daha temiz çevre, toplum ve gelecek için başta akıl sahibi bireylerin kendileri olmak üzere yöneticilerimize ailelere ve eğitimcilerimize büyük sorumluluk düşmektedir…

Siz ne dersiniz?