Geçenlerde Öz Derya Kolejinin sosyal sorumluluk projesi kapsamında düzenlediği ankette Türkçeyi Argosuz ve en düzgün konuşan radyo ödülüne Kahramanmaraş halkının teveccühüne mazhar olduk. Öncelikle oy kullanan herkese ve Öz Derya Kolejinin değerli öğrenci,öğretmen ve yönetimine teşekkür ediyorum.
Ödül töreninde İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mehmet Emin Akkurt Bey'le güzel bir sohbet fırsatı bulduk. Sınav sistemleri, meslek liselerinin durumları, bir kaç yılda bir değişen sistemlerin öğrencilere verdiği zararlar konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Kendisi de mekansal anlamda yeterliliğin üst seviyelerde olduğunu, derslik eksiğinin nerdeyse bulunmadığını, içerik anlamında da çalışmaların devam ettiğini söyledi. İnşallah ağustos sonu gibi kendisini de Radyo Fresh'te konuk almak için söz aldık.
Sağlık sisteminin dünyada örnek gösterilen bir ülke olmak bizi gururlandırıyor, savunma sanayinin yavaş yavaş dışa bağımlılıktan kurtulması bizi fazlasıyla gururlandırıyor. Ancak bu gelişmelerin milli eğitim konularında çok yavaş ilerlediğini, sorunlara karşı getirilen çözümlerin geçici veya yeterli olmadığını düşünüyorum. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde hali hazırda 110 bölüm var. Türkiye'de 295 bölümlü üniversiteler var. Bu üniversitelerde çok farklı bölümler mevcut. Ancak Sağlık bölümlerinden birini bitirmeyen hiç bir üniversite öğrencisinin işinin garanti olmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Üniversitelerin bir çok bölümü sanki sadece üniversite okumuş olmak için var. Geçenlerde ofisime 2 bay pazarlamacı geldi. Bir telekom firmasında çalışan bu arkadaşların biri Orman Mühendisliği, biri Kamu Bölümünden mezun. Sordum ben de” neden branşlarınızda işler yapmıyorsunuz” diye. Malum cevapları verdiler. Ya KPSS'de alımlar çok az ya da özel sektörde bölümleriyle alım yapan çok firma yok. Eğitim fakültelerinden mezun olanlar var mesela. Onlarda eğer KPSS ile atanabilirlerse ne ala, atanamazlarsa bir kaç yıl daha uğraşıp başka işlere bakmak zorunda kalıyorlar. Haberlerde sıkça “2 üniversite mezunu pazarcı”, üniversitesini bitirdi, traktörün direksiyonuna geçti” tarzında üniversitede bitirdiği bölümle alakalı olmayan işler yaptıklarını görüyoruz. Son zamanlarda polislik, astsubaylık, uzman askerlik gibi bölümlere bir çok üniversite mezununun başvurduğunu biliyoruz. Örnekleri artırmak mümkün. Ankara Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon bölümünden mezun bir arkadaşımız, sektörde bir yıl gibi bir süre çalıştıktan sonra maddi garantisi yok diyerek polislik mesleğine geçiş yaptı. Otomotiv mezunu reklamcı, işletme mezunu gazeteci, kamu mezunu bankacı, tekstil mezunu market müdürü tarzında, okuduğu bölümlerle alakası olmayan meslekler yapan bir çok insan var tanıdığımız.
İşte bu sebeple geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin okuduğu bölümlere göre işlerde çalışacağı, eğitimli, etkin, kültürlü ve ehil kişilerin işlerinin başında olacağı bir Türkiye için Milli Eğitime en az sağlık sektörüne verilen ehemmiyetin verilmesi gerekiyor. Eğitim yoksa hiç bişey yok çünkü...