2019 yılındayız…

Yeni bir yılın ilk günlerindeyiz… Yeni yılın tüm insanlığa, milletimize daha fazla dirlik ve esenlik dolu günler getirmesini diliyorum.

Böyle yeni gün/mevsim dendiği zaman hayatımın erken döneminde sıkça okuduğumuz bir gazetenin logosunun altındaki “Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıçtır.” sözünü hatırlarım…

Yılbaşı dediğimiz soyut bir kavramdır. Örneğin iklim şartları aralık ve ocak arasında hemen değişmiyor… Mevcut kutlamalar/düzenlemeler kabul edilen bir takvim (miladi) ile ilgilidir.

Takvimdeki bu değişim günlük hayatımızı da etkilemektedir. Örneğin hükümetin ücretlerle ilgili düzenleme yapması ve 1 Ocak tarihinin tatil olması yeni yıla başlangıcın soyuttan somuta dönüştüğünü de göstermektedir…

Yeni bir yılın başında devletler/hükümetler döngüsel şekilde başta mali sistemleri olmak üzere süreçleri yeniden başlatırlar. Şirketler de böyledir. Kişiler de dış dünyada olan bu değişme ve gelişmeden dolayı her yıl yeni bir sayfa açıyorlardır veya açmalılar…

Muhasebe Yapmak

Yeni bir sayfa eski sayfada ne kadar silgi kullanıldığının bilincinde olunursa daha temiz yazılabilir… Başta gençler olmak üzere tüm insanların böyle bir muhasebeyi yapması gerekir…

D İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan eski bir cuma hutbesinde de yılbaşı kutlamalarına ilişkin uyarı yapıldıktan sonra  “Sevap-günah, hayır, şer konularında muhasebe yapılmasına” dikkat çekilmişti. Açıklamada/hutbede “insanlıklarımızı sorgulamaya fırsat veren bir milat olsun her yılbaşı" şeklinde görüşlere de yer verilmişti…

Bu görüşlerin önemsenmesi gerektiği kanaatindeyim…

Birey olarak muhasebe yapmanın en düzenli yolu bir ajandaya (takvimli defter, andaç) sahip olmaktır. Şahsen her yıl aralık ayının son günlerinde yeni bir ajanda temin etme telaşı alır beni… Hayatımın erken dönemlerinde niçin bir ajandam olmadığına daha doğrusu günlük olayları bir tarafa yazmadığıma üzülürüm…

Bu yapılamaz ise bir A4 kâğıdı alarak bir T çizmelerini ve T’nin sol tarafına geçen yılın (2018) hedeflerini sağ tarafına da gerçekleşme oranlarını yazmalarını öneririm… Geçen yılki başarısızlıklar veya başarılar bir değerlendirmeye tabii tutulmalıdır…

Muhasebe yaparken, insanlığımızı sorgulamalıyız… Maneviyatımızı (dindarlık demiyorum) sorgulamalıyız… Ahlaki zeminimizi vs. vs sorgulamalıyız… Çünkü bunlarda hassasiyetlerimizi kaybediyoruz…

Yeni Hedefler…

Gelecek sadece yapılanların değerlendirilmesi ile inşa edilemez. Mutlaka gelecek için hedefler konulmalı, planlar yapılmalıdır…

Akademisyen olduktan sonra okuma ve yazma bir yaşam şekli haline geldi… Yukarıda da söyledim mutlaka o yılın ajandasını alır ilk sayfasına o yılın hedeflerini/yapmam gerekenleri maddeler halinde yazarım… Sonra yıl boyunca günlük/haftalık olarak yaşadıklarımı, tecrübelerimi ve gözlemlerimi kısa kısa bu ajandaya not ederim… Bu notların faydasını gördüm. Örneğin bu notlardan yararlanarak iki kitap hazırladım:

-Hayatta başarının anahtarları

-Üniversite: Bir üniversitenin kuruluş sancıları

Özellikler gençlere mutlaka yıllık hedeflerini yazmalarını öneririm…

Önceki yıllarda hedefler listemde ne vardır diye eski ajandalarımı karıştırdığımda, “Her gün 30 sayfa okumak” ve “1 sayfa yazmak” hedefinin en sık tekrarladığımı gördüm…

Ne iş yaparsak yapalım düzenli okumak ve yazmak bireyin kapasitesini geliştirecektir…

Başarılı bireyler “günlük, haftalık, aylık ve yıllık hatta bir ömürlük planları/hedefleri” olan kimselerdir… Başarılı toplumlar, devletler, şirketler ise günlük, haftalık, aylık ve yıllık değil “yüzyıllık planlara/hedeflere” sahip olan organizma/organizasyonlardır…

Sorun eski veya yeni yılda değildir… Sorun eski yılın nasıl terk ettiği veya yeni yıla nasıl başlanacağı ile de ilgili değildir. Sorun; muhasebe ve hedef eksikliğidir

Bugün gücümüzle 2000 yıllık hedefleri olanlar ile baş etmekten zorlanıyorsak geçmiş/gelecek için bir muhasebe yapmamız gerekmez mi?

Sonsöz: Hedefsiz ok/muhasebesiz kar sizi şampiyon yapmaz…