Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi bilir?Güzel bir münazara sorusudur.
Yanıtı kişiye göre değişir.Ama yaşayarak,görerek öğrenmenin daha kalıcı olduğunu her zaman iddia ederim
Temmuz ayında gerçekleştirdiğim İstanbul gezisi de halkı olduğumu kanıtladı.
İstanbul'a ilk defa ayak basmıyorum. Sayısını hatırlamadığım kadar ziyaretim oldu.Ama bu seyahat benim için çok farklı oldu.İlk defa tur gezisi anlayışında, İstanbul'un tarihi ve kültürel değerleriyle buluştum.
Yedi tepeli dünya kenti...
Ah güzel İstanbul!..
Seni anlatmaya gerçekten kelimeler yetersiz kalır.Bunu özellikle yabancı turistlerin gözünde daha iyi anlıyorum.
Arap,Avrupalı,Afrikalı,Amerikalı,Uzak doğulu binlerce turist...
Her renkten,her dilden modern seyyahlar ilgiyle,merakla üç imparatorluğa başkent olmuş medeniyetler kentini adeta yeniden keşfediyorlar.
İstanbul, yerli ve yabancı turistle bir başka güzel...Bereketli bir turizm hareketliliği yaşıyoruz.Burada huzur ve güven ortamının sağlanmasının pozitif etkilerini de görüyorum.Zaten yabancı turistlerin gözlerindeki ışık bunu çok güzel dile getiriyor.
Sayısal veriler de anlamlı: 2019'un ilk 5 ayında yaklaşık 5.5 milyon turist gelmiş.. İstanbul yabancı turist sayısı bakımından şu anda Avrupa'da üçüncü, dünyada ilk 10'da.
Yeri gelmişken bir samimi itiraf: İnsanımızın özellikle yabancı misafirlere karşı saygı ve sevgi dolu yaklaşımları beni oldukça mutlu etti..
İstanbullu bilinçli...Turiste sahip çıkıyor... Artık milletçe yeni şeyler konuşmak zamanı olduğunun herkes farkında...
Nazar değmesin;döviz bereketliliği de herkesi memnun ediyor.
Geçmiş yıllarda yaşanan tatsız olayları hatırlamak bile istemiyorum.
Kısaca İstanbul'da güzel bir hava var.O atmosferi teneffüs edenler daha iyi bilir.
İstanbul seyahatime ait detaylar ve gözlemlerimi, sonraki yazılarımda anlatmaya devam edeceğim.