Altınoluk dergisi yürüyüşüne devam ediyor. Derginin çeyrek yüzyılı geride bıraktığının canlı şahidiyim dergi artık büyük bir ailenin soy kütüğü gibi oldu doğan evlatlarımız çocuk ekinde vefat edenleri de dergide yad edip fatihalar okuyoruz.
Son sayıda kendisine fatihalar okuduğumuz ihvanımız Dursun Durmuş oldu ki hayatı hakkında kaleme alınan yazı aslında hepimizin yaşadığı ve temsil ettiğinden başka bir şey mi ki?
” Hizmetlerini aşkla ve şevkle ifa ettiğinden yorulmak nedir bilmez ve kendisinden hiçbir zaman şikayet cümleleri de duyulmazdı..” İşte bu bizim hayatımız bu gün yaşlı olup da o yaşa gelenlerin sorunları nerede topluma mal olacak hizmete soyunanların durumu ne durumda.
Yaşamak ve yaşatmak elzem ey AZİZLER! Baş yazıda Lütfi Arslan bey derginin zübdesini vererek ne okunması gerektiğine dair ip uçlarını paylaşmış.” Eman, güvendir. Eman , imanan zaruri bir neticesidir. Müslüman , insanların kendisine güven duyduğu , elinden ve dilinden emin olduğu insandır. Güven duygusu yoksa iman da islam da yara almıştır”diyen Arslan Bey işi özetlemiştir.
Derginin bu sayısını okumak beni yordu yıprattı yaşadığım toplumun acı hakikatlerine bir daha aşina olmak gönül dünyamda sarsıntılar oluşturdu ama bunun tedavisini da derginin son sayfalarında yazan Fırat Erdoğanda buldum o “ ağrıyı yaratan rabbimize hamd olsun “ diyerek sadrımı şifa verdi de şu ilahi gönlüme ilham oldu.
“Geçtim bitmez sağınçtan usandim yaz u kıştan
Bostanlar başın buldum bostanım yağma olsun
Yunus ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin
Ballar balını buldum kovanım yağma olsun”
Sosyal egonun zirve yaptığı günlerdeyiz kişisel gelişim çılgınlığı insanı mahfetti beşeriyeti hüsrana uğrattı adamlığı ise neredeyse bitirdi bunun çaresi ise dergide Vahit Göktaş tarafından kaleme alınan “ Hiçlik Gerek” adlı denemede ne mi söylüyor dergiden okumanız şart her hikmeti bu sayfaya sığdırmak mümkün mu erenler!Dergide akılla ilgili bazı yazılarda var İslamiyet akılla yol yürüyen bir dindir ama bu akıl aşkla yakılarak gönül haline getirilmedikçe sahibine nice çileler çektiren akıldır.
İslam savaş hukuku hakkında Ahmet Atakul’ yazdığı yazı fevkalade önemli savaş insanlığın önemli değerlerinden biridir ve aleme nizam veren gücün kendisidir. Sulh selamet isteyen her vakit cenge hazır olmalı diyen ataların torunlarıyız.
Derginin son sayfalarında Hülya Vuraler Hanımefendi ile yapılan röportajı kıymetli bayanların dilinden yaşanılan ve anlatılan din sahih zemine oturur ve orada konuşulanlar gönülden dökülen inciler gibidir hüzün vardır umut o yazıların tacıdır.
Anadoludan sadece vefat haberleri değil Anadoluda yaşayan yazarlardan da makaleler okuma dileğiyle nice sayılara diyorum Allah rast getirsin!
Altınoluk dergisine abone olun adresini veriyorum : 0 533 611 25 41