Ne olursa olsun her şeyin başı sağlık!..Ama çoğu zaman günlük yaşamın rüzgarına kapılıp, sağlığın ne denli önemli olduğunu unuturuz.Fakat ne zaman hastalık kapımızı çalsa aklımız başımıza gelir;dünyalar bizim olsa da bir önemin olmadığının farkına varırız.
O zaman Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın sözleri aklımıza gelir: ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi'.
Bugünkü yazımın konusu sağlık...Bu temayı seçmemin nedeni de ünlü sanatçı Safiye Soyman’ın ulusal bir gazeteye verdiği röportaj... Türk Sanat Müziği'nin güçlü seslerinden Safiye Hanım’ın yaşadığı dramı okuyunca oldukça etkilendim. Ve bu yazıyı kaleme aldım.
Herşey 19 yıl önce başlamış.Oğlunun, 'Anne ayağımda karıncalanma var' sözleriyle doktora gitmişler.Fakat doktoru önce hastalığı teshis edememiş.Sonra göz doktoruna gitmişler fakat hastalık yine tespit edilememiş. 'MR’dan sonra acı gerçekle yüzleşilmiş... Kas ve sinir hastalığı (MS) ...
Hızla hastalığı ilerleyen ve yatağa mahkum kalan oğlu Harun’a annesi Soyman, bir bebek gibi bakmaya başlamış.Fakat hiçbir zaman hayata küsmemiş. Soyman,’Hastalığı biz üzerimize bir gömlek gibi giydik ve taşıyoruz. Oğlum yine de nefes alıyor, ona şükrediyorum."diye herkese örnek oluyor.
Televizyon proğramlarından tanıdığımız Safiye Soyman,neşeli ve sıcakkanlı bir insan.Çevresine pozitif enerji veren bir sanatçı...Her zaman mutlu ve kendisiyle barışık yapısının altında yaşadığı trajediyi ise kimseye hissettirmiyor.
Ünlü sanatçı,’ Sahneye çıkıyorum, gülmek zorundayım, şarkı söylüyorum, gülmek zorundayım, ben de bir anneyim. Bu yaşadıklarımı hiç kimseye belli etmedim. Herkese moral vermek zorundayım. Hele hele oğlumun benim üzüldüğümü görmesini asla istemiyorum. Bu anlatılmayacak bir şey. Oğlum da benim gibiydi, neşeliydi. Oğlumun sosyal hayatını hiçbir şekilde ihmal etmedim. Biz hep Harun için yaşam mücadelesi verdik. Çoğu zaman gırgır şamata yapıyoruz, gülmek zorunda kalıyoruz’.
Safiye Soyman,gerçekten yılın annesi olacak bir hanım.Allah yardımcısı olsun.Ve kararlı bir anne; beterin beteri var diyerek umudunu hiç kaybetmeyen, tıp dünyasından yeni haberler bekleyen bir ana....