Edebiyatın başkenti olgusunun çeşitli göstergeleri olmalı.
Kültür konuları aynı zamanda iddiayı da içerir ki sanat eserleri bir özgüveninde şahlanışı değilmidir?
Kasım sonu Aralık ayının ilk gününü Atatürk Parkı fuar alanında bulunan Kafumda geçirdik. Kapalı mekanını kendi iç sıcaklığı kadar o alanda bulunan binlerce insanın heyecanı havayı nasılda ısıttı anlatamam. Güz sonu yapılan bu etkinlik hazırlığı ile haftalar öncesinden başladı ve çeşitli sürprizlerle tamamlandı.
Emeği geçenleri kutlarım!
Hazırlık aşamasında her ne kadar görüşlerimize baş vurulmasa da kitap fuarı etkinliğini eş dost yakınımızdaki insanlara haber vererek katılımın yüksek olmasına çalıştık bunu da oraya gelen ziyaretçilerde görme imkanım oldu.
Kitapların Eşiğinde adlı bir konferansla okurlarımızı hitap etmek istedik ama fırtınanın azizliğine uğradık pazartesi günü yapılması gereken konferans tehir edildi biz de yaptığımız konuşmalara saydık. Değerlendirmelerimize gelince çevre düzeni ile başlayacak olursak KAFUM un sadece bir mekanın olduğunu söyleyebilirim. Maraş’ın yeniden inşa olduğu bu günlerde şehir merkezine uygun estetik koşullarda bir bina kazandırılması elzem gerek resim salonları gerekse müzik ve konferanslar için irili ufaklı mekanlar yapılmalı dinleyici sayısına göre salonlar açılarak kaç kişi geldi kaç kişi gelmedi aymazlığı önlenmelidir.
Fuara katılan yayınevlerinin hangi eserlerle bu mekanda yer aldığı ve yaptıkları fuar indirimleri net olmalı ki insanlar alışverişlerindeki bereket ve kazancı görebilsinler.
Fuarla ilgili şunları sıralamak istiyorum:
1-Fuarın onur konuğu yaşayan yaşlı bir Maraşlı yazar olmalıydı örneğin şu an yaşayan en yaşlı yazarımız doksanlara merdiven dayayan USTAFA OKUMUŞ tur.Mustafa Bey ilk günden itibaren davet edilip girişte uygun şekilde misafir edilerek söz ve hikmetinden yararlanılmalıydı.
2-Fuarın adı Ulusal olmakla beraber farklı ülkelerden yayın evi ve yazar olmayışı düşündürücüdür.
3-Fuarı ziyaret eden evlatlarımıza kitap çeki verilmesi çok yerinde olmuş bu şekilde balalar kitap alıp sevinmişlerdir.
4-Fuara katılan yazarlara toplu olarak tanışma imkanı sağlanmış olsa bu durum ülfet vesilesi olurdu.
5-Yazarlardan Maraşla ilgili yazı talep edilmeli bunlar uygun şekilde okura ulaştırılma yolu bulunmalıdır.
6- Yerel yazarlara bir kategori getirilerek eser ve şahıs ilgisi üzerinde durularak yazarlığın kitap satış çığırtkanlığı olmadığı behemehal bunu iş edinen kişilere bildirilmelidir.
7- Yerelde eser veren yazarların eserleri uygun nitelikte ise fuar yönetimince belirli miktarda satın alınmalıdır.
8-Kültür disiplini olarak yerelde kendilerine verilen standa zamanlarını aşan vakitlerini kafalarına göre uzatan kitap sahibi kişilere bundan sonraki etkinliklerde yer verilmemelidir.
9- Yerelde masada kitap satış ve temsili yapmak isteyen kişilere en az beş kitap yayınlama şartı getirilerek bu şahısların bir kitapla yazar kategorisine girme vehimlerine son verilmelidir.
10-Fuar alanında masada köşe kapmaca oynamaya çalışan bunun kavgasını vererek sözüm ona bir iş yaptığını sanan yerel kitap sahipleri uyarılmalıdır.
11- Çevre iller de Maraş’ta böyle bir fuar olduğu duyurulmalı örneğin Antep’te yayın yapan televizyonlara ilanlar verilerek sembolik de olsa otobüsler tahsis edilerek o yerlerden okurların Maraşımıza intikali sağlanmalıdır.
12-Siyasette boy gösteren vekillerin bu fuarda bulunmamaları düşündürücü olmuştur.
13- Depremde vefat eden yazarlarla ilgili bir etkinliğinde yerinde olabileceğini hatırlatmakta fayda görüyorum.
Bir fuarı da böyle tamamlamış olduk ki alacağımız dersler var daha iyisini yapmak varken kör noktalara takılıp kalmak iyi değil.
Hikmetli insan olmak büyük bir saadet ama bunun da kendine göre bir usulü yolu yordamı var.