Erfurt; Almanya’nın orta kesiminde, Thüringen Eyaleti’nin başkenti... ‘Kule zengini’… Erfurt 25 köy kilisesi, 15 manastır ve 10 küçük kilisenin kuleleri gökyüzüne doğru uzandığından, Martin Luther şehir için bu tabiri kullanmış. Erfurt bir kiliseler ve köprüler şehri. Toplam 142 adet köprü bulunmakta. Sayısız suyolları ve köprüler şehrin bu iç semtine "Küçük Venedik" adını kazandırmış.
Erfurt şehrinin nüfusu yaklaşık 205 bin civarındadır ve bunun yaklaşık 9 bin civarı yabancı nüfustan oluşur ve yabancı nüfus yoğunluğu açısından Almanya ‘nın en düşük şehirleri arasında yer alır.
Almanya seyahatimde, Erfurt ilinde 5 gün kalmıştım. Dikkatimi çeken; yabancıların buluşma noktalarından iki adres vardı… Mescit ve kahve… Bu iki adreste eski Osmanlı tablosu oluşuyordu. Bosnalılar, Makedonyalılar, Türkler, Filistinliler, Iraklılar, Suriyeliler, Yunanlılar, Hırvatlar, Arnavut kökenli göçmenler; eski Doğu Almanya’nın ırkçı politikalarının gölgesinde bir araya gelerek yaşıyorlar. Azınlık psikolojisinin ezilmişliğiyle, ortak bir coğrafyanın şemsiyesi altında buluşuyorlar. Yabancı düşmanlığının ağır baskıları altında özledikleri yaşam tarzlarını sergileyemiyorlar. Maraşlı dönercinin şu sözleri aklımdan hiç çıkmaz.’İyi bir arabaya binmeye ve güzel bir evde oturmaya korkuyorum. Bu hayallerimi gerçekleştirmek için param var ama dikkat çekmeye korkuyorum. Yabancılar bizim ülkemizde zengin oldular; bizden daha iyi koşullarda yaşıyorlar tepkisi ile bizi burada barındırmazlar ‘derken öteki olmanın huzursuzluğunu yaşıyordu.
Diğer hattımızda Maryland… Amerika’nın bir eyaleti… Bol yağış alan, dolayısıyla da bol yeşil eyaletlerinden….Başkent Washington’ a metro ile 20 dakika uzaklıkta… 2003 yılındaki nüfusu yaklaşık 5.5milyon civarında…
Maryland'de, Cumhurbaşkanımız tarafından ABD'nin en büyük camisinin de içinde bulunduğu Türk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi'nin açılışı yapıldı. Cami mimarisi Mimar Sinan’ın izlerini taşıyor. Külliye etrafında, eğitim ve kültüre dair her türlü ihtiyaca cevap oluşturulmuş... Sınıflar, toplantı salonları, konferans salonları, çocuk oyun parkları, müzeler, misafirhaneler, kütüphaneler... Külliyenin yanına Türk evleri inşa edilerek bölge adeta İstanbul'dan, Bursa'dan, Ankara'dan bir semte dönüştürülmüş.
Maryland’de açılışı yapılan külliye ,beni Erfurt’ a götürdü. Miletleri farklı, kültürleri ortak insanların aynı çatı altında buluşamadıkları adres eksikliğine götürdü.Erfurt’ta gördüğüm izlenimlerden erkekler ara sıra da olsa mescit ve kahvede bir araya gelebiliyorlardı.Ama kadınlar ve çocuklar bu haktan mahrum kalıyorlar.Misafir olduğum bir ailenin hanımının sözleri bunu çok güzel özetliyor:’Ev işleri ve çocuklar dışında bütün hayatım, televizyonda Türk kanallarını seyrederek ve telefonla yakınlarımla görüşerek geçiriyorum’ diyordu.
Yurt dışında yaşayan göçmenlerin ortak sorunu kimlik problemi..Kendi ülkelerindeki geleneksel değerlerle, modern dünya arasında kalmış insanların karşı karşıya kaldığı ikilemi yaşıyorlar. Hem dindar hem de modern olmayı isteyen; bunu isterken de asimile olmadan, yaşadıkları coğrafyanın bir parçası hâline gelmeyi arzu edenlerin yüz yüze kaldığı bir gerçek...
Dünya genelinde insanların birbirini anlaması gerekiyor.Medeniyetler arası iletişim kültürel merkezlerle gerçekleşir.Buralar uzlaşma ve aydınlanmanın adresleridir. Bir başka önemi de her kesimden insanın bir araya gelerek; çocuklar,gençler,kadınların da ortak kültürel havayı soluyarak kendi kimliklerini korumalarıdır ...