Hokkabaz, yobaz, madrabaz, cambaz, dinbaz, kumarbaz vs…

Neresinden tutarsanız tutun, yukarıdaki kelimelerin içerdiği anlamların bizim geleneğimizle, milli ve manevi değerlerimizle örtüşmediği konusunda herkes hemfikir olurken, buna rağmen şahsım şehri dahil her yanımız, dört biryanımız hokkabazlarla, yobazlarla, madrabazlarla, kumarbazlarla, cambazlarla dolup taşarken, dini istismar eden din üzerinden siyaset yapan dinbazların da sayısında her geçen gün artış gözlenmesi, hayra alamet mi, bu sorunun cevabını size bırakıyorum.

Bu ülke, bu şehir ne ara dini ticaret metaı (malı) haline getirdi, ne ara kurumlar siyasetin arka bahçesi oluverdi, ne ara siyaset meslek haline geldi de angaryayı garibanlara terk ettiler, hadi gene cevap hakkı size düştü! 

*

Öyle bir zamandayız ki, gazete çıkartmak, işyeri açmak, ticaretle uğraşmak tam bir kumar haline geldi. Yarına güvenemiyorsun, piyasaya inancın kalmamış, samimiyet ve vefa denen olgular sizlerden uzak, bir ekmek için didiniyorsun da, ne gazeteciliğin tadı kaldı, ne ticaretin, ne de siyasetin!

Eskiden kahveler vardı, okey yoktu önceleri. Kâğıt oyunları revaçtaydı. Sabaha kadar kumar oynanırdı o kahvelerde. Nice evler yıkılır, nice yuvalar dağılırdı.

İçinde yalan vardı, riya vardı, sahtekârlık vardı, hırs vardı, kazanmak kadar daha çok kaybetmek vardı. Siyaset gibi aynı.   

Neresinden tutarsan tut, elinde kalıyor!

*

Yanlış anlaşılmasın, imam hatibe karşı değilim. Olsam zaten açık açık da yazarım, ki kimseye de eyvallahım yok, ama ara elaman yetiştirilmesi, kalifiye elaman temininde sıkıntı yaşanırken günümüz Türkiye’sinde ve şahsım şehrinde, meslek liseleri es geçilirken, nedense herkes imam hatip okulu açmak, yapmak için sıraya girmiş adeta.

Samimi değiller. Şunu belirtmek isterim, adam dünyanın parasını vererek, sırf iktidara yağcılık olsun, yalakalıkta sınır tanımasın diye imam hatip okulu yaptırıyor, okula da adını veriyor ama kendi çocuklarını, torunlarını özel ve büyük okullar bir tarafa yurt dışında eğitim verdiriyor.

Siz, Allah aşkına samimi olun ve doğruyu söyleyin, imam hatip okulu yaptırıp  da çocuklarını bu okullarda okutan hayırseverleri, işadamlarını, zenginleri gördünüz mü, duydunuz mu?

Sırf hükümete şirin görünmek, iktidara yaranmak adına samimiyetsizlik sergilediklerinden çocuklarının ve torunlarının istikbalini dışarıda ve büyük özel okullarda arayan insanlara yobaz diyorsam, kusura bakmayın!

Yobaz sadece bağnaz, gerçek ilim ve irfandan yoksun, anladığımız manada dini bilgilerde sorun yaşayan ve dinle barışık olmadığı halde dindara geçinen insanları bir kenara bırakıyorum, samimiyetsiz insanları da ben aynı kefeye koyuyorum. Kusura bakmayın ede!

*

Yaşı 60’a merdiven dayamış ve biraz da üzeri olanlar bilir, eskiden İt Tepesinde ve şehrin muhtelif yerlerinde ip üzerinde seke seke yürüyen cambazlar olurdu. Eğlence unsuruydular, hünerlerini gösterirlerdi.

Ee, şimdi bakıyorsun, herkes cambazlaşmış. İp üzerinde yürümelerine gerek kalmadı hatta bırakın ipi, ipsizler bile cambazlıkta sınır tanımadıkları gibi, her türlü hile, her türlü desise, her türlü yalan ve riya ile eğlendirme bir tarafa, ‘nasıl eder de onu-bunu çarparım, avantadan geçinirim!’ düşüncesiyle yatıp kalkan cambazlar ülkesi, şehri olduk.

Esnafı öyle, siyasetçisi hakeza, akşam yatıp sabah erken kalkanın gazeteci olduğu günümüzde sözde basın mensubu geçinenler aynen!

Eskiden ‘bir ipte iki cambaz oynamaz!’ derlerdi, şimdi oynamak için ipe de gerek kalmadığı gibi, kimin nerede ve hangi şartlarda oynadığını da bilemez olduk! Sayıları o kadar çoğaldı, çalışma alanları o kadar genişledi ki, tarifi mümkün değil artık!

Ne ara bu hale geldik, bir bilen varsa lütfen izah etsin!

*

Madrabaz ile hokkabaza eşanlamlı gözüyle bakabilirsiniz. İkisinin de çalışma alanı ve amacı aynı. İnsanları dolandırmak, kandırmak, kaşla göz arasında çarpmak, iki kuruşluk malı on kuruşluk gibi gösterip, karşıdakinin iyi niyetini suiistimal etmek, çirkini güzel, güzeli de çirkin diye pazarlamak ve bunu bir bedel karşılığında, sanki meslekmiş gibi insanlara empoze etmek.

Peki şimdi soracaksınız, bıraktık Türkiye’yi de, şehrimizde böyle tipler var mı?

Valla size sormalı. Benim cevap vermeme gerek kalmadan, çevrenize bir bakın, hatta dikkat edin, bir değil, birden fazla madrabazla, hokkabazla, cambazla karşılaşırsanız şaşırmayın derim!

Hatta bir ara kendinizden de şüphe edebilirsiniz, sakıncası yoksa!